Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa edip AKP’ye katılmasının ardından, katılmadığı ilk meclis toplantısında gergin anlar yaşanmış ve oturum ertelenmişti.
Bugün, Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi eylül ayı toplantısı, Çerçioğlu’nun başkanlığında yeniden toplandı. Toplantı öncesinde CHP Aydın İl Başkanlığı’nda bir araya gelen CHP’li büyükşehir meclis üyeleri, meclis toplantısının yapılacağı hizmet binasına yürüdü.
Belediye hizmet binasına yaklaşan CHP’li meclis üyeleri, bariyerlerle kapatılmış cadde üzerinden zabıta, özel güvenlik ve emniyet güçleri tarafından karşılandı. Burada, meclis üyelerinin isimleri listeden kontrol edilerek, yanlarındaki basın mensuplarının da basın kartları kontrol edildi.
Bu esnada, özel güvenlik ve meclis üyeleri arasında tartışmalar yaşandı. Benzer durumlar, belediye ana binası girişinde ve meclis salonunun bulunduğu katlarda da devam etti. Belediyenin çeşitli katlarında emniyetin güvenlik önlemleri artırıldığı gözlemlendi. CHP’li meclis üyelerinin salona girişleri sırasında da gerginlikler yaşandı.
Diğer yandan, meclis salonunun basın girişinde bekleyen Belediye Başkan Vekili Polat Mersin’in, haber ekiplerinin görüntü almasını engellemek için özel güvenlik ekiplerine talimat verdiği görüntülere yansıdı.
Emniyet güçlerinin sıkı güvenlik önlemleri altında Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu yönetiminde başlayan toplantıda, salona önceden giren bir grup, Çerçioğlu lehine sloganlar attı. Çerçioğlu, oturumda CHP Grubunun önergelerini gündeme almazken, söz taleplerini de reddetti. CHP Grubunun çoğunluk oylarıyla reddedilen önergeleri kabul edilmiş sayarak komisyonlara havale etti.
Oturuma verilen aranın ardından, Çerçioğlu, Köşk Belediye Başkanı ve Büyükşehir Belediye Meclisi AKP Sözcüsü Nuri Güler ile birlikte, CHP’den istifa eden bağımsız meclis üyesi ve Belediye Başkan Vekili Polat Mersin’in söz taleplerine olumlu yanıt verdi.
SAATÇI: HAKTAN, HUKUKTAN, ADALETTEN AYRILMAYACAĞIZ
Çerçioğlu’nun oturumu kapatmasının ardından, CHP Meclis Grubu basın açıklaması yaptı. CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçı, toplantı öncesinde Aydın Valisi Yakup Canpolat ve AKP İl Başkanı Mehmet Erdem ile birlikte üçlü bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirtti.
Saatçı, “Toplantıda Aydın Valisi’nin söylediği her şeye uyarak CHP Aydın İl Başkanlığı olarak yerine getirdik. Efendiliğimizden, saygınlığımızdan hiçbir ödün vermedik. Verdiğimiz sözleri tuttuk. Ben buradan Aydın Valisine sesleniyorum; Sayın Valim, bir daha bizi topladığında ben size nasıl güvenebileceğim? Emniyet tedbirlerine bir sözüm yok. Ancak AKP İl Başkanı da toplantıya gitmeden mesaj attım. ‘Biz sabah valilikte böyle bir şey mi konuştuk?’ diye cevap bile veremediler. Veremezler. AKP’nin düşüncesi bu. Bunlar yalancı. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak verdiğimiz sözü tutarız. Halka verdiğimiz sözü tutarız. Devletin valisine verdiğimiz sözü tutarız. Ama bize diyorlar ki ‘tutmayın’. Biz yine sözümüzden caymayacağız. Yolumuza bildiğimiz gibi devam edeceğiz. Doğruluktan ayrılmayacağız. Haktan, hukuktan, adaletten ayrılmayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkesi bu. Üç yıl sonra yapılacak seçimde iktidar olduğumuzda bugün yaşanan tablo yaşanmayacak” dedi.
GÜNEL: CHP GRUBUNU YOK SAYAN BİR İRADE İZLEDİ
Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili ve Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ise “Bugün Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi’ne 47 arkadaşımızla birlikte eksiksiz bir şekilde, Aydın’a yakışır hizmetleri doğru analiz ederek, doğru karar vererek ve birlikte çalışarak Aydın’a hizmet etme iradesiyle gittik. Toplantıdan iki saat önce grup toplantımızı tekrar yaptık. 47 meclis üyesi arkadaşımız, belediye başkanlarımız eksiksiz katıldı. Meclis gündemindeki tüm önergelerin komisyonlarda değerlendirilmesi yönünde oy kullanmak üzere gittik. Ancak 12 Eylül’de yapılan meclis, kargaşa sebebiyle ertelendiğinde bizim sunduğumuz altı önergemiz oylanmadan kapatılmıştı. Bugün toplantı açıldı. Yoklama yapıldı. Ben grup başkan vekili olarak söz istedim, söz verilmedi. ‘Önergelerimiz var, bunların oylanarak gündeme eklenmesi gerekir’ dedim ama dinletemedim. ‘Hayır gerek yok’ dediler. Meclis boyunca her maddenin ilgili söz istedim, yine söz verilmedi. Meclis teamülleri gereği bir partinin temsilcisi olan meclis grup başkan vekiline söz verilmesi zorunludur. Ancak ısrarla bizi yok sayan bir irade izlenmiştir. Gündem maddeleri okunmaya başladı, bizler haksız ve hukuksuz bir şekilde devam etmemesi gerektiğini ifade ettik, kabul edilmedi. ‘Sizin oyunuza ihtiyacım yok’ dedi. Meclisteki çoğunluğa ihtiyaç duymadığını ifade etti. Çerçioğlu, yeni bir hukuk anlayışı oluşturmuş. Her ne kadar sükunetimizi korumaya çalışsak da, sloganlar arada atıldı. Meclis protesto edilemeyecek bir yer olmalıydı. İl başkanları toplantısı yapıldı, buna uyarak ilçe başkanları dışında kimse gösterilmedi. Bizim tarafımızdan hiçbir taşkınlık yaşanmadı. Ancak sık sık Çerçioğlu tarafından organize edilen bir grup, meclisi gerginleştirmeye çalıştı. Biz sükunetle girdiğimiz yerden yine sükunetle ayrıldık” dedi.
“AYDIN HALKININ HAKKINI, HUKUKUNU KORUMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Günel, “Cumhuriyet Halk Partisi grubunun çalışma isteği ve Aydın’a hizmet arzusu var. En ufak bir blok muhalefet irademiz yok” diyerek sözlerine devam etti:
“Kürsüden grup başkan vekiline ve grubun üyelerine söz verilmemesi, hamaset siyaseti yapmak isteyen Özlem Çerçioğlu’nun Aydın için çalışmadığını gösteriyor. Komisyonlara sevkle ilgili bir oy kullanıyoruz. Çerçioğlu, ‘Köşkteki insanları hizmet istemiyor’ diye basına açıklama yapıyor. Biz bir devlet ciddiyeti bekliyoruz. 25 yıldır o makamı işgal eden bir belediye başkanından ciddiyet ve saygı bekliyoruz. 47 meclis üyesinin ve Aydın’ın 344 bin oyuna saygı gösterilmesi gerekiyor. Provakatif hareketlerle bir kargaşaya sebep olunmak isteniyor ancak biz bunu asla yapmayacağız. Meclis 10 dakika ara verdi. Bize çağrı yapmadan meclisi açtı. Köşk Belediye Başkanına söz vermişti. Bizim aleyhimize hakaret içeren sözler söyleniyor. Bu durumu iade ediyorum. Hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Aydın’ın 344 bin oyununa hakaret edemez. CHP Grup Başkan Vekiline söz verilmemesi sadece bir kişiyi susturmak değil, 344 bin oyunu susturmak demektir