Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Bursalı bugünkü köşe yazısında özetle şunları söyledi: “Bayrampaşa Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen operasyonun ardından, CHP meclis üyelerinden bir kısmının, partilerinden istifa etmeleri ya da tarafsız bir konuma itilmeleriyle sonuçlanan başkanvekilliği seçiminde, CHP’nin yazı tura ile kazanması bekleniyordu. Bu durumu, güvendikleri mahkemeye taşımak kaçınılmaz hale gelmişti.
Meclis üyelerine yönelik karanlık şantajlar yaşanırken, belediyeden eli boş dönmeleri mümkün müydü?
Mahkeme sonuçlarının yargı sürecini dondurma kararı alması üzerine hukukçuların tepkileri ekranlarda yankı buluyor. İlgili maddeleri gösteren avukatlar, mahkemenin bu bilgileri bilmediğini ya da görmezden geldiğini sorguluyor.
ANLAMSIZ MADDELER
Alavere dalavere içinde bulunan bir ülkede, İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve bu nedenle 30 kadar kişinin diplomasının da yok edildiği bir ortamda, CHP’li önemli belediye başkanlarının tutuklanması ve iddianamelerin hazırlanmadığı bir süreçte, hukukun ve anayasanın geçerliliği sorgulanmaktadır. Bu durumu fırsat bilenler, hukuk çığlıklarını duyan kimsenin olmadığını bilmelidir.
Hiç kimse bu tezgahı kuranların gülümsemesine engel olamaz.
AKP içerisinden de ses çıkmadığı gibi, çıkan sesler de hemen bastırılmakta, ibret olsun diye içeri atılmaktadır. Kocabıyık, bu durumun vicdansız bir örneğidir.
DERKEEEN…
Önceki yazılarımda iktidarın neler yapabileceğini sıralarken, İmamoğlu’ndan sonra en saygın belediye başkanları arasında yer alan Mansur Yavaş’ın da benzer bir hedef haline getirileceğini belirtmiştim. Ne hukuk ne de adalet bu süreçte önem taşıyor.
Mansur Bey’in meydan okuma cesaretine şüphem yok. Ankaralılar, onun yönetimini yakından takip ediyor ve başkanına destek veriyor. Yüz binlerce kişi Ankara’nın sokaklarını dolduracaktır.
Bu ülkede adaletsizliğin bir geleceği yoktur ve olmayacaktır.
Şu anda bir fetret dönemi yaşanıyor. Bu dönemin geride bıraktığı, zulüm, ağır sömürü, had safhada adaletsizlik ve haksızlıktan başka bir şey değildir. Artık bu tür bir yaşam tarzına veda ettik.
İMRALI TAHTEREVALLİSİ
Bir diğer politik oyun ise, AKP’nin iktidar tahterevallisi çerçevesinde, İmralı’daki sürecin başlatıcısı olan kişinin ziyareti için hazırlık yapmaktır.
Meclis’teki 5 partiden temsilcilerin Öcalan’ı dinlemeye gideceği belirtiliyor. Umarım CHP bu tuzağa düşmez.
MHP/Bahçeli ve DEM, Öcalan’ı Meclis’e getiremeyince, bu kez Meclis’i İmralı’ya götürme çabası içine girdiler.
KAYIP VE KAZANÇ
Öcalan’ın söyleyeceği yeni bir şey yoktur. Ancak CHP, bu süreçte kaybedecek çok şeyle karşı karşıya kalabilir.
AKP/MHP/CHP!!! DEM zaten sürekli oradadır.
Seçim sürecine girmeden, siyasal yargı, adaletsizlik ve hukuksuzluk gibi en önemli konuların askıya alındığı bir dönemde, Öcalan’ın gündeme getirilmesi ve CHP’nin bu süreçte bir parça haline getirilmesi planlanmaktadır.
AKP ve MHP, İmralı’ya heyetler gönderebilir; bu onların projesidir. Karşılıklı çay içip ülkeyi nasıl kurtaracaklarını tartışabilirler.
CHP’nin, komisyonda ve kamuoyunda bu durumu savunması gerekmektedir.”
