5 Aralık Dünya Toprak Günü: Yazıhan’ın Toprağı Alarm Veriyor
Toprak… İnsanlığın en kadim yurdu, bütün üretimin omurgası, ekmeğimizin sessiz ortağı. Her yıl 5 Aralık’ta kutlanan Dünya Toprak Günü, işte tam da bu gerçeği hatırlatmak için var. Dünyanın dört bir yanında, erozyonla, aşırı kullanım ile, bilinçsiz kimyasal yüklemelerle tükenen topraklara dikkat çekiliyor. Ama bugün sadece evrensel bir uyarıyı değil, Yazıhan’ın bağrındaki gerçeği de konuşmak zorundayız.
Çünkü Yazıhan’ın toprağı yoruldu.
Hatta bazı bölgelerde artık alarm veriyor.
İcar Modeli ve Bilinçsiz Tarım: Yazıhan Toprağının Sessiz Çığlığı
Daha önce yaptığımız haberde de ortaya koyduğumuz gibi, son yıllarda dışarıdan gelen ve kısa süreli icarla tarla tutanların uygulamaları, Yazıhan’ın tarım dengelerini ciddi biçimde sarsmış durumda. Geçicilik bilinci, “toprağı koruma” yerine “bir sezonda maksimum verim alma” anlayışını getirdi.
- Aşırı gübreleme,
- kontrolsüz ilaç kullanımı,
- yanlış sulama yöntemleri,
- toprağın dinlendirilmemesi…
Bu dört başlık, Yazıhan ovasında verimliliği düşürüyor, toprağın organik maddesini azaltıyor, kimi yerlerde artık ürünü çıkmaz hale getiriyor.
“Toprak canlıdır” cümlesi bir mecaz değildir; toprağın bir kimyası, bir biyolojisi vardır. Onu hor kullandığınızda, tıpkı hasta bir beden gibi tepki verir. Bugün Yazıhan’ın yaşadığı tam da budur.
İklim Değişikliği Varken Bir de Biz Zorlamayalım
Zaten iklim değişikliği, kuraklık ve yağış rejimindeki düzensizlikler çiftçinin belini bükmüş durumda. Mevsimler şaştı, verim desenleri değişti, su kaynakları daraldı. Bu ağır sürece bir de insandan kaynaklanan bilinçsiz kullanım eklenince toprağın dayanma gücü iyice azalıyor.
Bugün Yazıhan’da bazı tarlalarda su tutmayan, kabaran, çoraklaşan alanlar oluşması tesadüf değil. Bu saatten sonra toprağı geri kazanmak, onu korumaktan çok daha zor ve maliyetli bir süreç olacak.
Toprak Günü’nün Mesajı: Koruyamazsak Kaybederiz
Dünya Toprak Günü’nün ana teması bu yıl yine toprağın sürdürülebilir kullanımı. Bu sürdürülebilirlik ise ancak şu anlayışla mümkün:
- Kısa vadeli kazanç değil, uzun vadeli verim.
- “Ben ekeyim gideyim” değil, “toprağa sahip çıkayım”.
- Kimyasala değil bilgiye yaslanan bilinçli tarım.
- Su kaynaklarını hor kullanmayan modern sulama yöntemleri.
Çiftçimiz yıllardır emek vererek toprağı ayakta tuttu. Bugün tehlike karşısında en büyük güç yine onlar. Ama bu mücadele, tüm üreticilerin ortak sorumluluğunu gerektiriyor.
Yazıhanlı Çiftçilere Çağrı
Toprak, bir kişinin değil, bir bölgenin kaderidir. Yazıhan’ın geleceği, çocuklarımızın yiyeceği ekmek, bugün nasıl tarım yaptığımıza bağlı.
- Lütfen toprağın analizini yaptırın.
- Gereksiz gübre ve ilaç kullanımından kaçının.
- Su kaynaklarını dikkatli kullanın; vahşi sulamayı terk edin.
- Kısa süreli icarla gelen üreticilerin denetimi ve yönlendirilmesi konusunda yerel kurumlarla dayanışma içinde olun.
Toprağı korumak, sadece bir çiftçi meselesi değil; Yazıhan’ın yaşam meselesidir.
Bu Dünya Toprak Günü, yalnızca küresel bir farkındalık günü değil; Yazıhan için son uyarı zili gibi okunmalı.
Toprak giderse, üretim biter.
Üretim biterse, hayat zorlaşır.
Bugün toprağa sahip çıkmak, yarının bereketine sahip çıkmaktır.




