Özlenmiş Bir Merhaba
İlçemizin 2004 Yılında Hacı Akyol’un da desteklediği YazıhanHaber adlı gazetesi yeniden çıkmış. 10. Sayıya kadar ulaşmış.
Yazıişlerinden aradılar Gazetelerine bir yazmamı istediler. Hatta fazlasını, “Sana bir köşe ayırmak istiyoruz gazetemizde. İstediğin zaman kullanabilirsin bu köşeyi.” dedi arkadaşlar.
Yazıhan’ı, bu anlamda olmak üzere Dırejan adını “temsil niteliğinde” kullanan bazı dernek ve sanal medya oluşumları aramışlardı daha önce. Hatta, kimileri bilgim dışında üye bile etmişti beni.
Yazık, birlikte olmak mümkün olmadı bu gençlerle! Çünkü, hemen hepsi de dinci ya da resmi ideoloji tandanslıydı. Oysa ne dinle ne de devletin “Terrakist” anlayışıyla uzlaşır birbirimizi haz ederiz. .
Ayrı yollardaydık yani. Özür diledim ve uzaklaştım her seferinde.
Sanırım “Yazıhan Haber Portalı” başka!… Şansımı deneyeceğim ben de.
Bin küsür kilometre uzakta olmama rağmen; düğün, ölüm, akraba ziyareti vs. yakın tarihlere kadar Yazıhan’a gittim geldim hep.
Kaç senedir gitmiyorum Yazıhan’a artık.
Yazıhan-Dırejan doğumlu iki insan, ben ve bugünlerde tekrar yad ettiğimiz sevgili dostum-abim-yoldaşım Hacı Akyol yıllar yılı uğraştık Yazıhan’la. Maalesef yetmedi gücümüz kimseye, yer demir gök bakırdı her zaman ve her seferinde! “Tabusal-fanatik” dinsel ve “hükümran-muktedir” fikri sabit siyasal görüşleri değiştiremedik bir türlü. Değiştirmek bir yana, etkilemek bile mümkün olmadı.
Aynı hızla geçiyor trenler Yazıhan’dan hâlâ! Farklı etnik ve ulusal kimlik zenginlikleri de yitti yitecek bu gidişle.
Babam “İvi Mollık” Yazıhan’a ilk evi yapan adammış. Çocukluğum Yazıhan’da geçti benim de. Gerek Yazıhan Ovası’nda, gerekse o muhteşem Yama Yaylası obalarında ben de çok kuzu güttüm.
Diyeceğim o ki şimdi; kısmen aç, kısmen yarı giyinik yaşıyor olsak da, mutluyduk her zaman Yazıhan’da.
Çünkü biz bizeydik, iç içeydik, aynı dildeydik, hep beraberdik…
Şimdilerde, arazi kiralayan tarım rantçılarının “kozmopolit” gözde bir ilçesi olmuş Yazıhan.
Az gelişmiş ülkelerin çarpık taşra hâli, gecekondu bir merkezi kasaba gibi.
Az ötesi Malatya oysa! Bornova-İzmir gibi yani…
Bir daha uğrar mıyım Yazıhan’a bilmem!
Ama buradan özlenmiş bir *Merhaba* herkese.
Bakalım Önümüzdeki günler ne getirecek. Şimdilik, “Firdevs’in Dramı” adlı şiir kitabımdan kısa bir Yazıhan şiiriyle yetineyim:
ELE GÜNE KARŞI
Küllerimi sana bırakıyorum sevgilim
Küllerim senin olsun
Kuruçay’a inersin baharda
Elin varır mı bilmem,
Meşe dalları toplamaya
Şöyle harlı, irice bir ateş yak
Tütsün yamaçlarda dumanı
Sevemedim sularını buraların
Küllerimi Kuruçay’ın köpüklerine bırak
Muharrem Kaya,İzmir’93