USD38,85
%-0.01
EURO43,77
%0.90
CHF46,66
%0.55
GBP51,98
%0.71
EURO/USD1,13
%0.80
BIST9.668,36
%1.33
Petrol65,33
%-0.12
GR. ALTIN4.035,10
%0.85
BTC0,000000
%0
  1. Haberler
  2. SİYASET
  3. Iran-İsrail Geriliminde İslam Dünyası Ne Yapıyor?

Iran-İsrail Geriliminde İslam Dünyası Ne Yapıyor?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İsrail’in dün sabaha karşı İran’ın nükleer tesislerine yönelik düzenlediği saldırı, hızla karşılıklı füze atışlarına yol açarak gerilimi tırmandırdı.

İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılarda, üst düzey komutanlar da dahil olmak üzere çok sayıda İranlı hayatını kaybetti. İran ise misilleme olarak Tel Aviv’i hedef aldı.

GERİLİM EN ÜST SEVİYEDE

Bölgedeki tansiyon artarken, Türkiye’den de çeşitli tepkiler yükselmeye başladı.

Bu tepkiler arasında dikkat çeken bir açıklama, AKP’nin eski milletvekili ve MKYK Üyesi Metin Külünk’ten geldi.

Külünk, sosyal medya hesabından yaptığı uzun paylaşımda, hem İslam dünyasına hem de Türkiye’deki dindar kimlikli sivil yapılar ile kendi partisi AKP’ye yönelik eleştirilerde bulundu.

“İSLAM DÜNYASI ÇÖKTÜ”

Külünk, 2 milyar nüfusa sahip İslam dünyası ile 54 “İslam devleti”nin, yer altı kaynakları açısından güçlü bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Ancak bu potansiyele rağmen, küçük bir ülke olan İsrail karşısında çökmüş bir durumda olduklarını ifade etti.

Batı dünyasında vicdanların harekete geçtiğine dikkat çekerken, İslam dünyasında tepkilerin ya cılız ya da sembolik kaldığını vurguladı. Türkiye’deki dindar kimlikli sivil toplumun tepki verme kabiliyetinin ciddi şekilde zayıfladığını da belirtti.

AKP’NİN ETKİN ADIM ATMASINI İSTEDİ

Metin Külünk, siyasi ve sivil toplumun bu durumu göz ardı ettiğini, AKP’nin bu konuda daha etkin adımlar atması gerektiğini ifade etti.

“Niçin AK Parti teşkilatları, tüm partiler ve sivil toplum yapılarıyla bir araya gelerek soykırıma ve katliamlara karşı ortak bir tavır koymak için daha etkin davranmıyor?” diye sordu.

Külünk, siyaseti ve sivil toplumu harekete geçirmek gerektiğini vurguladı.

Külünk’ün X paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

“ÇÖP HALİNE GELMİŞ ADI İSLAM DÜNYASI.

2 milyar nüfusa sahip Müslüman kimlikli bir dünya var.

Bu dünyayı yöneten, “İslam devleti” olarak tanımlanmış 54 ülke bulunuyor.

Bu ülkeler, yeraltı kaynakları bakımından dünyanın en güçlü potansiyeline sahip.

Ancak sonuç ortada: Küçücük, 9 milyonluk İsrail karşısında bu model adeta çökmüş durumda.

İki yıla yakındır süren kan, gözyaşı, katliam ve soykırıma rağmen, İslam dünyasının durumu içler acısı.

Batı dünyasında vicdanlar ayağa kalkmışken, bizde tepkiler ya cılız ya da tamamen sembolik kalıyor.

Batıda sokaklar, konserler, üniversiteler, sanatçılar, öğrenciler ve siyasetçiler birçok alanda bizden çok daha güçlü bir şekilde tepki verirken, İslam dünyası sessiz.

Türkiye kamuoyuna baktığımızda ise tablo daha da düşündürücü:

Sivil toplum örgütleri ise (bazı istisnalar dışında) adeta sinema filmi izler gibi gelişmeleri seyrediyor. Peki, neden?

Acı ama gerçek; konformizm Türkiye’de özellikle dindar kimlikli sivil toplumda (istisnalar hariç) hayatının sinir uçlarına törpüledi ve güç ile para ilişkisi, belli kesimlerin tepki verme kabiliyetlerini ciddi anlamda eritti.

İki yıldır İsrail’in soykırımına karşı İslam dünyasının birliğine odaklanmış ve bu çalışmaları sınır aşan bir modelle yönetecek konferanslar ve çalıştaylar düzenlenmesi gerektiğini belirtti.

Külünk, “28 Şubat’ın en zor dönemlerinde imkansızlıklara rağmen tavır ortaya koymakta tereddüt etmeyen yapılara ne oldu? (istisnalar hariç)” diye sordu.

Siyasetin sivil hayatı örgütlemede neden harekete geçmediğini sorguladı.

“Niçin amiral gemisi AK Parti teşkilatları, tüm partiler ve sivil toplum yapıları ile bir araya gelerek mahalleden başlayıp ilçelere kadar uzanacak, soykırıma ve katliamlara karşı ortak tavır koyacak bir şiddetsiz vicdan ve hukuka uygun sivil hareket alanını oluşturmakta daha etkin davranmıyor?” ifadesini kullandı.

Külünk, siyasetin ve sivil toplumun bu anlamda daha güçlü tepkiler vermesi için harekete geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

“Neden ön açan bir irade ortaya konulmuyor?” diye sordu.

ÜMİTSİZLİK YOK.

Çözüm var mı? Elbette var.

İsrail, İsra Suresi’nde belirtilen ilahî uyarıya ve cezaya mutlaka muhatap olacaktır. Bu kaçınılmazdır.

Ancak görevimiz, İsrail’i bu kadar pervasız ve kontrolsüz hâle getiren akıl, zekâ ve sistemsel stratejiyi doğru okumak, çözümlemek ve buna karşılık yeni bir model geliştirmektir.

Nasıl başardılar sorusunu sorup, bilimsel, entelektüel ve ekonomik boyutlarıyla bu modeli çözümleyemediğimiz sürece, bu gidişat değişmeyecek.

Türkiye’de ise para düzenine, hizmete ve güce teslim olmuş bir siyaset modeliyle, buna paralel sivil ve entelektüel hayatla bu sorunu çözmek mümkün görünmüyor.

YENİDEN VAROLUŞ MÜMKÜN.

GAZZE İŞTE BÜTÜN DÜNYADA BU YENİ YOLU ŞEHADETLERİYLE AÇIYOR.”

Güne Merhaba.

ÇÖP HALİNE GELMİŞ ADI İSLAM DÜNYASI.

2 milyar nüfusa sahip Müslüman kimlikli bir dünya var.

Bu dünyayı yöneten, “İslam devleti” olarak tanımlanmış 54 ülke bulunuyor.

Bu ülkeler, yeraltı kaynakları bakımından dünyanın en güçlü potansiyeline sahip.

Ancak sonuç… pic.twitter.com/QaUeI8qbyJ

— Metin KÜLÜNK (@mkulunk) June 14, 2025

Iran-İsrail Geriliminde İslam Dünyası Ne Yapıyor?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yazıhan Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!