Yeni teklifle birlikte, kanun metninden ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir kararı’ ifadesi çıkarılacak. Bu düzenleme ile çevreyi etkileyen projeler için ‘ÇED olumlu kararı alınması’ zorunluluğu getiriliyor. Yatırım şirketleri, bu olumlu ÇED kararını almadıkları sürece onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı alamayacak; dolayısıyla projeleri için yatırıma başlayamayacak. ÇED süreçleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yönetilecek. Çevresel etki değerlendirmesi süreci içerisinde ilgili kurumlar, görüşlerini en geç 3 ay içinde sunmak zorunda olacak. Ek süre talep eden kurumlar için ise en fazla 1 ay ek süre verilecek.
Ayrıca, ‘Maden Kanunu’nda da önemli değişiklikler yapılacak. Ruhsat bedeli tanımında çevre ile uyum teminatı kaldırılacak ve rehabilitasyon için alınan bedel yeniden düzenlenecek. Şirketlerden tahsil edilecek ruhsat bedeli, ruhsatın süresi, işletilen maden sayısı, içeriği ve kapladığı alanın büyüklüğüne göre belirlenecek. Alınacak bedel ise ocak ayının sonuna kadar tahsil edilecek. Bu gelirlerin yüzde 30’u Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) bütçesine, yüzde 70’i ise genel bütçeye eklenecek.
Taşınacak zeytin ağaçlarından beklenen verimin alınamaması durumunda, ilave olarak bir zeytin ağacı daha dikilecek.
Yeni kanunla birlikte, zeytinlik alanlarda ülkenin elektrik ihtiyacına yönelik sınırlı maden faaliyetlerine izin verildiği belirtiliyor. Ancak bu faaliyetlerde zeytin ağaçlarının taşınması veya eş değer zeytinliklerin kurulması şartı aranmaktadır. Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda, madencilik faaliyetleri yürütülmesine kamu yararı gözetilerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından izin verilebilecek. İzin öncesinde, biyolog ve ziraat mühendislerinin de aralarında bulunduğu uzmanlardan alınan görüşler doğrultusunda, belirlenen alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek alan ile eş değer büyüklükte izin verilecektir.
Genel Kurul’da AK Parti grubunun önergesi doğrultusunda, taşınacak zeytin ağaçlarından beklenen verim alınamadığı takdirde ilave bir zeytin ağacı daha dikilmesi kararlaştırıldı. Maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vererek zeytin sahası tesis edilmesi zorunlu hale getirilecektir. Ayrıca, bu alanlarda alınacak rehabilitasyon bedeli iki kat olarak tahsil edilerek çevresel telafi yükümlülüğü artırılacaktır. Çevreyle uyum teminatlarını teminat mektubu ile veren yatırımcılara, bu teminatı bir yıl içinde nakden yatırma zorunluluğu getirilmiştir. Süre sonunda yükümlülüğünü yerine getirmeyen yatırımcıların teminat mektupları nakde çevrilip, rehabilitasyon hesabına aktarılacaktır. Bu düzenleme ile çevresel taahhütlerin güvence altına alınması hedeflenmektedir.