USD38,85
%-0.01
EURO43,77
%0.90
CHF46,66
%0.55
GBP51,98
%0.71
EURO/USD1,13
%0.80
BIST9.668,36
%1.33
Petrol65,33
%-0.12
GR. ALTIN4.035,10
%0.85
BTC4.577.110,91
%-2.59
Prof. Dr. Aydemir Ölmez
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Hakikat Kimin Umurunda?

Hakikat Kimin Umurunda?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Zaman zaman dönüp kendime soruyorum: Bu ülkede hâlâ doğru olan bir şey kaldı mı?
Doğru söz?
Doğru insan?
Doğru iş?
Doğru yol?

Bakıyorum da, yalan söylemenin neredeyse mecburiyet, çalmanın maharet, utanmazlığın özgüven sanıldığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Herkes bir şekilde kendini kurtarmaya çalışıyor ama kimse toplumun batışını umursamıyor. Çünkü “bizimkiler” iktidardaysa mesele yok. Haksızsa da “bizimkiler”, yalan söylese de “bizimkiler”… O halde susulur, görmezden gelinir, alkışlanır.

Ama ben susamam.
Çünkü çocukluğum susarak değil, haykırarak geçti.
Çünkü hayat bana öğretti ki, sustukça sıradaki acı kapını daha erken çalar.

Ben bir hekimim. Evet.
Ama artık kelimelerim de bir nevi reçetedir.
Çünkü bu toplumun hastalığı fiziki değil sadece:
Ahlaki çöküş.
Vicdani kuraklık.
Zihinsel yoksulluk.

Hastayı iyileştirmek için önce doğru tanı koymalıyız.
Peki biz kimiz?
Bir avuç kurnazın çıraklığını yapan, hakikatle göz göze gelmekten korkan bir halk mı olduk?

Sorularım çoğalıyor:
Bu ülkenin dağları neden madenleriyle değil, ölümleriyle anılıyor?
Toprağı neden aç doyurmak yerine, doymayan siyasilerin rantına dönüştü?
Güneşi neden çocukların umutlarını değil, beton kulelerin gölgelerini büyütüyor?

Çünkü kaynak var ama adalet yok.
Çünkü su var ama liyakat yok.
Çünkü toprak var ama bilgi yok.
Ve bilgi olmayan yerde ne hak olur, ne hukuk, ne de huzur…

Her şeyin fiyatı var, ama değeri yok artık.
Emeğin değeri yok.
İnsanın değeri yok.
Doğrunun, dürüstlüğün, çalışkanlığın kıymeti yok.

Bunun adı yoksulluk değildir sadece.
Bu, topyekûn bir çürümedir.

Bir çocuk açken, bir millet doymuş sayılmaz.
Bir genç umutsuzken, bir ülke büyümüş olamaz.
Bir insan susturulmuşsa, bir toplum özgür değildir.

Bugün, koltuğunu korumak için halka yalan söyleyenler, yarın tarih önünde rezil olacaktır.
Bugün, üç günlük menfaat için susanlar, yarın çocuklarının gözlerinin içine bakamayacaktır.

Biz ne ara kurnazlığı zeka, kabalığı karizma, suskunluğu bilgelik sandık?

Ben, “hizmet” kelimesini tekrar eski anlamına döndürmek istiyorum.
Ben, kamu malını kendi malı gibi görmeyen insanları tekrar çoğaltmak istiyorum.
Ben, siyasetin bir soyluluk, bir sorumluluk işi olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Çünkü inanıyorum:
Hakikat, ne kadar gecikirse geciksin, sonunda gelir.
Ve o geldiğinde, kim kime ne yutturmaya çalıştıysa, hepsi açığa çıkar.


Yalanla kurulan her iktidar, bir gün hakikatin ayak sesleriyle yıkılır.
Ve biz o gün geldiğinde ya hakikatin yanında olacağız…
Ya da tarihin utanç hanesine bir çizik daha atacağız.

Tercih bizim.

Kalın sağlıcakla.
Ama önce: Kalın hakikatte.

Hakikat Kimin Umurunda?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 22 Temmuz 2025, 12:11

    Kelimeleriniz bir nevi reçete

Giriş Yap

Yazıhan Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!