Balıkesir’in Erdek ilçesine bağlı Ballıpınar Mahallesi, yalnızca coğrafi işaretli mor soğanıyla değil, kadın girişimiyle de adından söz ettiriyor. Yaklaşık bir asır önce Yunanistan’dan mübadeleyle gelen vatandaşların kurduğu mahallede, üretimden turizme uzanan örnek bir dayanışma hikâyesi yazılıyor.
Marmara Denizi ile Kapıdağ ormanları arasında kalan Ballıpınar’da, kadınlar “Kooperatifte Hareket Ballıpınar’da Bereket” sloganıyla bir araya geldi. Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın (GMKA) da desteklediği projeyle kurulan kadın kooperatifi, kısa sürede hem bölge üretimine hem de kıyı turizmine canlılık kazandırdı.
Mahallenin Ürünleri Sofrada, Turizmde Değer Kazandı
Ballıpınar, mor soğanın yanı sıra zeytin, fasulye ve kiraz üretimiyle de biliniyor. Kooperatif sayesinde bu ürünler artık doğrudan tüketiciyle buluşuyor. Mahallenin kadınları tarafından işletilen restoranda sunulan kahvaltı menüsü, kendi yetiştirdikleri ürünlerle hazırlanıyor. Kendi zeytinini işleyen, salçasını üreten kadınlar, geleneksel tatlılarını da menüye eklemeyi ihmal etmiyor.
Kooperatif Başkanı Gülsüm Çelikarslan, “Bu kadar talep beklemiyorduk. Kuru fasulyemiz, kahvaltılıklarımız çok beğeniliyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen misafirlerimiz oluyor, hatta yurtdışından gelenler bile var,” sözleriyle şaşkınlıklarını ve mutluluklarını dile getirdi.
“Kadınlar Yüzleri Gülerek Üretiyor”
Kooperatifin kurulduğu günden bu yana sadece üretim değil, mahalledeki sosyal yaşam da değişti. Mahallenin temiz sahilinde denize giren tatilciler, sonrasında kadınların işlettiği restoranda yemek yiyor, doğal ürünlerden alışveriş yapıyor.
Ziyaretçiler ise mahalledeki değişimden oldukça memnun. Tatlısu’dan gelen Selda Balaban, “Kadınların emeklerini görmek ve desteklemek çok kıymetli. Kahvaltılar köy usulü, ürünler lezzetli ve doğal,” derken, eşi Ergin Balaban da, “Yiyeceklerin hepsi kendi üretimleri, fiyatlar uygun, hizmet çok samimi. Turizme katkıları büyük,” ifadelerini kullandı.
Yazıhanlı Kadınlara Çağrı: Halı ve Kilimin Gücüyle Kooperatifleşmek Mümkün
Ballıpınar’daki bu girişim, kadın emeğinin üretim ve turizmle nasıl buluşabileceğini gösteren önemli bir örnek sunuyor. Benzer bir adım Yazıhan’da da neden atılmasın?
Yazıhan’ın geleneksel halı ve kilim dokumacılığı, kadın emeğinin en özgün ifade biçimlerinden biri. Yerel desenleri, doğal iplikleri ve özgün motifleriyle Yazıhan halı ve kilimleri, yalnızca yerel pazarda değil, şehir dışı ve yurt dışı pazarlarda da ilgi görebilecek potansiyele sahip.
Kooperatifleşme; üretimi güçlendiren, emeği değerli kılan ve pazara erişimi kolaylaştıran bir yol olabilir. Kadınların birlikte hareket ettiği, ürünlerini ortak bir çabayla değerlendirdiği bir model, Yazıhan’ın sosyal ve ekonomik dokusuna da canlılık kazandırabilir.
Ballıpınar’dan gelen bu ilhamla, Yazıhanlı kadınlar da kendi üretim miraslarını geleceğe taşıyabilir.
