Çat Barajı Ölü Seviyeye İndi

Malatya’da Barajlar Alarm Veriyor: “Su Kullanım Kültürü Değişmezse Kriz Kapıda”
Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, değişen iklim koşullarının su kaynaklarını kritik seviyelere düşürdüğünü belirterek, “Eğer yağışlar yeterli ve doğru zamanda gelmezse, barajlarımız kış döneminde dolmayabilir. Su kullanım kültürünü değiştirmezsek çok yakın bir zamanda ciddi bir krizle karşı karşıya kalacağız” dedi.
DSİ verilerine göre Malatya’nın en büyük tarımsal sulama kaynağı Çat Barajı’nın doluluk oranı yüzde 3,06’ya geriledi. Su seviyesindeki düşüş nedeniyle Derme Sulama Birliği çiftçilerin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi.
Anka Ajansı Malatya Muhabiri Duran Özkan’ın gündem yaratan röportaj haberine göre Nisan ayında yaşanan zirai don felaketiyle meyve üretiminin tamamı kaybedilirken, buğday ve arpa üretiminde de yüzde 30-40 verim kaybı yaşandı.
“Su rezervlerinde ciddi düşüşler var”
Çiçek, Anadolu genelinde yağış rejimlerinin bozulması ve ani sıcaklık artışlarının su rezervlerini olumsuz etkilediğini vurguladı:
“Bölgemizde tarımsal amaçlı kullanılan 10’a yakın baraj ve gölet var. Ancak su seviyelerinde ciddi düşüşler söz konusu. Ayrıca sulama kanallarındaki kayıp-kaçaklar yıllardır onarılmadığı için sorun büyüyor. Bu da ihtiyacın üzerinde su tüketimine yol açıyor. Kuraklığın yanı sıra bu kayıplar da ayrı bir tehdit oluşturuyor.”
“Çat Barajı ölü seviyeye indi”
Malatya tarımı için hayati önem taşıyan Çat Barajı’nın neredeyse ölü seviyeye indiğini belirten Çiçek, “Sezon sonuna gelmemizle birlikte tüm baraj ve göletlerde sulama suları azaldı. Ancak asıl endişe verici olan bu barajları besleyen kaynakların da giderek azalması. Eğer önümüzdeki süreçte yağışlar gelmezse kış döneminde doluluk sağlanamayacak” dedi.
“Su yönetimi iki yönlü ele alınmalı”
Çiçek, su krizinin önüne geçmek için hem yöneticilerin hem de kullanıcıların sorumluluk alması gerektiğini ifade etti:
“Su, insan eliyle üretilemeyen, depolanabilir bir kaynaktır. Yıllardır kullanılan sulama kanalları modernize edilmediği için kayıplar artıyor. Tarımda çok su, çok verim demek değildir. Modern sulama sistemlerine geçiş şart. Çiftçilerimizin bu bilinçle hareket etmesi gerekiyor.”
“Yakın bir zamanda krizle karşılaşabiliriz”
İklim değişikliği, yağış rejimlerindeki bozulma ve artan sıcaklıkların Anadolu’yu ciddi bir riskle karşı karşıya bıraktığını söyleyen Çiçek, şu uyarıyı yaptı:
“Eğer mevcut kullanım alışkanlıklarımız değişmezse, öngörülenden daha kısa sürede hem tarımsal hem de toplumsal bir su krizi yaşayacağız. Bugünden doğru planlama ve tasarruf kültürü geliştirmezsek gelecek nesillere aktaracak su kaynağımız kalmayacak.”
“Don ve aşırı sıcaklar üretimi vurdu”
12 Nisan’da yaşanan don olayının meyve üretimini bitirdiğini, yaz aylarında uzun süre 40-45 dereceleri bulan sıcaklıkların da tarla bitkilerini olumsuz etkilediğini hatırlatan Çiçek, “Bitkiler bu sıcaklıkta gelişimini durduruyor, çiçek gözlerini kapatıyor. Böyle olunca hem verim hem de kalite kaybı yaşandı” dedi.
Çiçek, tarımsal sulamada kullanılan suyun Türkiye genelinde toplam tüketimin yüzde 72’sini oluşturduğunu hatırlatarak, “Bu nedenle tarımsal sulamada daha bilinçli ve tasarruflu kullanım artık kaçınılmaz” diye konuştu.