Türkiye’nin cari açığını azaltma potansiyeline sahip olan altın madenciliği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar” ile yatırım teşvik sisteminden çıkarıldı.
Bu duruma tepki gösteren AMD Başkanı Yücel, yazılı bir açıklama yaparak, altın madenciliği yatırımcılarına yönelik adaletsizlik olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce belirttiği 100 ton altın üretim hedefini hatırlatan Yücel, “Bu hedef ortadayken, yaklaşık 10 milyar dolarlık yeni yatırımı engelleyen bir kararın ekonomiye katkısı olabilir mi? Üretimi değil, ithalatı ödüllendiren bu yaklaşım, Türkiye’nin stratejik çıkarlarıyla çelişmektedir” dedi.
Yücel, yıllık 150 ton altın ithalatı gerçekleştiren bir ülkede yerli üretimin bu şekilde kısıtlanmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Bu karar, hem Orta Vadeli Program hedefleriyle hem de kalkınma planlarıyla çelişiyor. Büyük sermaye ve uzun geri dönüş süresi gerektiren stratejik bir sektörün potansiyeli göz ardı edilmemelidir” ifadelerini kullandı.
Yücel, kararın olası sonuçlarını şu sözlerle açıkladı:
“Zaten zorluklarla ayakta duran Türkiye’deki altın madenciliği yatırımcılarının sonu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bu kararıyla imzalanmış oldu. Daha önce Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan bir yönetmelikle sektöre darbe vurulmuştu, şimdi ise teşvik dışı bırakılarak sektöre bir darbe daha indirilmiş oldu.”
“BU KARAR HANGİ BAKANLIKLARLA GÖRÜŞÜLDÜ?”
Yücel, kararın alınmasında sektörel istişare yapılmadığını belirterek, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu düzenlemeyi kimlerle, hangi sektör temsilcileriyle hazırladı? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu süreçte nerede? Stratejik kaynaklar, cari açık ve yerli üretim hedefleri neden göz ardı edildi?” diye sordu.
“VERGİSİNİ ÖDEYEN CEZALANDIRILIYOR”
Altın madenciliğinin Türkiye’de tüm vergisel yükümlülüklerini yerine getirdiğini hatırlatan Yücel, “Kurumlar vergisi, devlet hakkı, ruhsat ve orman bedelleri gibi birçok alanda gelişmiş ülkelerin çok üzerinde vergi ödüyoruz. Ancak buna rağmen teşvik sisteminden dışlanmak büyük bir çelişkidir. Güvenli liman olan altın üretimi, bizde cezalandırılıyor” dedi.
“DÜNYA TEŞVİK EDİYOR, BİZ SIRTIMIZI DÖNÜYORUZ”
Yücel, uluslararası stratejik maden politikalarına dikkat çekerek, “Amerika, Çin, Kanada gibi ülkeler altın madenciliği ve kritik minerallerde kendi kaynaklarını güçlendirmek için yeni destek programları açıklıyor. Biz ise yatırımcıyı yalnız bırakıyor, teşviki geri çekiyoruz. Küresel risklerin arttığı ve stratejik metallerin diplomatik güç haline geldiği bir dönemde Türkiye’nin altına sırtını dönmesi, ekonomik ve jeopolitik açıdan anlaşılır değildir” şeklinde konuştu.
Devlet hakkı oranlarının artırılmasının tartışıldığı bir dönemde alınan bu kararın anlamlı olduğunu belirten Yücel, “Zaten ağır vergi yükü altındaki sektöre bir darbe daha vurmak, yalnızca altın karşıtı lobileri sevindirir. Ancak kaybeden yatırımcı değil, ülke olacaktır. Zaten ağır vergi ve yükümlülükler altında çalışan bir sektörün, teşviksiz kalması durumunda nasıl ayakta kalacağı sorusu gündeme gelmektedir” dedi.
“ALTIN ÜRETİMİ KIRSAL KALKINMANIN LOKOMOTİFİ”
Yücel, altın üretiminin kırsal bölgelerde yarattığı kalkınma etkisine vurgu yaparak, “Altın üretimini 100 tona çıkarmak için 10 milyar dolarlık bir yatırım gerekiyor. Bu durum döviz tasarrufu, istihdam, teknoloji transferi ve kırsal kalkınma anlamına gelir. Ancak bu değerler göz ardı edilmektedir” dedi.
“ÜRETMEK İSTİYORUZ, İTHALATA MAHKUM KALMAK İSTEMİYORUZ”
Yücel, son olarak hükümete çağrıda bulunarak, “Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz başta olmak üzere; Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Alparslan Bayraktar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mehmet Fatih Kacır’ı bu kararı yeniden değerlendirmeye davet ediyoruz. Altın üretimini teşvik etmek yerine maliyet yükünü artırmak, yalnızca yatırımcıyı değil, Türkiye ekonomisinin tamamını riske atar. Bu kararı gözden geçirin. Biz üretmek istiyoruz, ithalata mahkum kalmak istemiyoruz!” ifadelerini kullandı.
