Net asgari ücret, şu anda 22 bin 104 lira seviyesinde bulunmasına rağmen, yılın ilk aylarında açlık sınırının altına geriledi. Türkiye genelinde yaklaşık 8 milyon işçi, bu düşük ücretle kira ödemek ve yaşamlarını sürdürmek için mücadele ediyor. Büyük şehirlerde ortalama kiralar 25-30 bin lira aralığına ulaşmış durumda. İşçi temsilcileri, yılın başında belirlenen asgari ücretin düşük olduğunu vurgulayarak, daha yüksek bir artış talep etmiş ancak hükümet bu talebi reddetmişti. Şu anda da işçiler, asgari ücrete yapılacak bir artış için çağrıda bulunuyor. Asgari ücretin belirlenmesi ise mevzuat gereği Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından gerçekleştiriliyor. 15 üyeden oluşan bu komisyonun içinde hükümet, işveren ve işçi temsilcileri eşit sayıda yer alıyor. Ancak hükümet işverenlerle anlaşma sağladığında, işçi temsilcilerinin görüşüne ihtiyaç duymadan yeni asgari ücreti belirleyebiliyor. İşçi tarafı, bu duruma itiraz ediyor ve mevzuatın değiştirilmesini, komisyonun yeniden yapılandırılmasını talep ediyor.
2 TEMEL TALEP
Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Aralık ayında gerçekleştirilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun son toplantısında yaşananları gündeme getirerek, komisyona katılmamalarının nedeninin belirlenen bir rakamdan haberdar olmamaları olduğunu hatırlattı. Ağar, komisyonun bu şekilde çalışmaya devam etmesi durumunda bir daha toplantılara katılmayacaklarını belirtti ve yasa ile yönetmeliklerde değişiklikler yapılması gerektiğini ifade etti. Ağar, konuya ilişkin şunları kaydetti:
“Öncelikle komisyonun adil olmasını istiyoruz. Bu komisyonda diğer sendikalar ve konfederasyonlar da yer almalı. İşçi tarafının yaptırım hakkı olmalı. Ancak işveren ve hükümet bir araya gelip anlaşma sağladıktan sonra, Türk-İş olarak tek başımıza kalıyoruz. Yıllardır bu durum böyle devam ediyor. 6 kez anlaşma sağlandı, her seferinde muhalif bir konumda kaldık. Yaptırım hakkı olmadan muhalefet etmenin bir anlamı yok. İşveren ve hükümetin belirlediği rakam geçerli olacaksa, bu komisyonun işlevi ne? Mevzuatta bir değişiklik yapılmadığı sürece bu toplantılara katılmayacağız. Öncelikle düzenleme yapılmasını talep ediyoruz.”
‘ALIM GÜCÜ HİÇ BU KADAR KÖTÜ DEĞİLDİ’
Ağar, yaklaşık 600-700 bin işçiyi kapsayan kamu sözleşmesinde hükümetten hala bir teklif gelmediğini belirtti. İşçi tarafı, Şubat ayında taleplerini iktidara iletti; ancak şimdiye kadar üç toplantı gerçekleştirilmesine rağmen hükümetten bir teklif gelmedi. Ağar, hükümetten bir an önce teklif beklediklerini ifade etti. Bayrama kadar bir gelişme olup olmayacağı sorusuna yanıt veren Ağar, “Geç kalındı. Artık teklifin gelmesi gerekiyor. İnsanlar sabırsızlanıyor ve bu konuda haklılar. Geçmiş yıllarda milletin alım gücü bu kadar kötü olmamıştı. Şu anda geçim sıkıntısı yaşanıyor ve insanlar zorluk çekiyor. Kamu sözleşmesinin bir an önce sonuçlanması önemli, böylece insanlar işlerine dönebilir. Alım gücündeki düşüş nedeniyle insanların kafası karışık. Huzurlu bir çalışma ortamı için iyi bir ücretin sağlanması gerekiyor.” dedi.
