Temmuz ayında asgari ücrete yönelik ara zam talepleri gündeme gelmiş durumda. Yaklaşık 8 milyon işçi, aylık net 22 bin 104 lira olan asgari ücretle geçinmeye çalışırken, açlık sınırı 25 bin 92 liraya ulaşmış durumda. Türk-İş’in verilerine göre, bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti, yani olması gereken asgari ücret 32 bin 463 lira. Mevcut asgari ücret ile gereken asgari ücret arasındaki fark ise 10 bin liranın üzerine çıkmış bulunuyor.
İşçi kesiminde temmuz ayında asgari ücrete ara zam talepleri öne çıkmaya başladı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), geçtiğimiz hafta işveren ve işçi konfederasyonlarını ziyaret ederek, asgari ücrete ara zam yapılmasının önemine vurgu yaptı. Asgari ücreti belirleyen komisyon, 15 üyeden oluşuyor; bunların 5’i hükümet, 5’i işçi ve 5’i de işveren temsilcisinden oluşmakta. Komisyon kararlarını çoğunlukla almakta, işçi tarafını Türk-İş, işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil ediyor. Türk-İş, komisyonun yapısı değişmeden toplantılara katılmayacağını açıkladı. Geriye kalan ise hükümet ve işveren temsilcileri. Ancak elde edilen bilgilere göre, işveren tarafı asgari ücrete ara zamma pek sıcak bakmıyor.
YETERSİZ AMA…
İşveren tarafı, asgari ücretin yetersiz olduğunu kabul etmekle birlikte, mevcut ekonomik koşullarda şirketlerin finansal performansının iyi olmadığını ifade ediyor. Para kazanamadıklarını belirten işverenler, ücret artışının firmaları zor durumda bırakacağını savunuyor. Bu nedenle, asgari ücrete ara zamın şirketleri olumsuz etkileyeceği ileri sürülmekte.
