Siyaset, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak, sosyal adaleti sağlamak ve refahı artırmak için yapılan önemli bir faaliyettir. Sıradan vatandaştan, aileye, kasabaya, şehire, giderek bütün ülkeye yayılan ölçekte düşündüğümüzde toplumsal ilerleme ve gelişme siyasetsiz mümkün değil. Ne kadar sevimsiz olsa da hayatımızı idame ettirmenin vazgeçilmez araçlarından biridir.
Nasıl ki tababet, sağlık sistemi bir insanın bedensel sağlığı, halkın bir arada sağlıklı yaşaması, toplumsal sağlık için vazgeçilmezse siyaset de o oranda vazgeçilmez bir uğraş hayati bir zorunluluktur.
Temel olarak topluma hizmet, vatandaşa hizmet anlamına gelse de zaman zaman siyasetçilerin ve siyasi partilerin halka hizmet etme anlayışında sıkıntılar yaşandığı gözlemlenebilmektedir. Son dönemde, Türkiye’de siyasi arenada yaşanan gelişmeler ve toplumun beklentileri, siyasetin geldiği noktayı sorgulamamıza sebep olmaktadır.
Özellikle AK Parti gibi uzun yıllardır iktidarda olan siyasi partilerin, halk nezdindeki algısı ve performansı önemli bir tartışma konusudur. Partinin halka hizmet etme anlayışı, toplumun ihtiyaçlarını karşılaması, şeffaf ve adil bir şekilde yönetim sergilemesi, partiye duyulan güven ve desteği belirleyen unsurlardır.
Son dönemde, bazı illerde AK Parti milletvekillerinin farklı bölgelerde ziyaretlerde bulunması ve halkın tepkisine neden olabilecek adımlar atması dikkat çekicidir. Geçenlerde bir cenaze vesilesi ile memlekete gittim.
Kendi ilçem Yazıhan da kalabalık bir gurup esnaf ziyareti yapıyordu merak ettim sordum, kim olduklarını öğrendim ki AKP Diyarbakır milletvekili imiş Sonra dönüp sordum “AKP’nin Malatya’da milletvekili yok mu?” diye, 4 tane vekili varmış. Garip olan şu ki Malatya Milletvekilleri ortada yok, Malatyalıların halini Diyarbakırlı Milletvekili soruyor. Oysa Malatya Ak Parti’nin ilk kurulduğu zamanlardan bu yana en fazla destek aldığı il. Ne oldu da Malatyalı vekiller Malatyalıların yüzüne bakamaz hale geldi? Ak Partililer bunu dönüp kendilerine soruyor mu acaba?
Oysa partilerin halka daha fazla fayda sağlamak için çalışması ve toplumun beklentilerini karşılaması gerektiği açıktır. Halk, siyasi parti ve temsilcilerinden dürüstlük, adalet ve etkin hizmet beklemektedir.
Siyasetin sadece oy kazanmak için yapılan bir faaliyet olmaktan çıkıp, toplumun refahı, adaleti ve huzuru için çalışma amacını benimsemesi gerekmektedir. Siyasi partilerin halkın güvenini kazanmak ve desteklerini sürdürmek için sürekli olarak toplumun ihtiyaçlarına odaklanması ve halkın sesine kulak vermesi önemlidir.
Sonuç olarak, siyasette hizmet anlayışı ve toplumun beklentilerine uygun hareket etme, her siyasi partinin önceliği olmalıdır. Siyasetin, sadece yakın çevresine değil, tüm topluma hizmet etme amacını gütmeli ve demokratik değerlere bağlı kalması gerekmektedir. Bu şekilde siyasetin toplum üzerindeki olumlu etkisi artabilir ve toplumun refahı için daha etkin çözümler üretilebilir.
Kalın Sağlıcakla
