İnsan cisim olarak küçüktür. Fakat binler duygularla donatılıdır. Arzu ve istekleri dünyaya dağılır. İnsanın maddi ve manevi boyutu vardır. Midesi yemek istediği gibi kalbi sevgi ister.
İnsanın en büyük ihtiyaçlarından biri değer verilme arzusudur. İnsan daima kendini toplum gözünde ispat etmek ister. Değer verilmeyen çocuklar dikkati üzerine toplamak için yaramazlık yaparlar. Anne baba çevre sevgisi görmeyen çocuklar sevgi açlığı çeker. Kötü çevrelerde sevgi gördüğü zaman onlara kapılır.
Onun için sevgi büyük bir ilaçtır. Anne baba çocuklarını bol bol sevmelidir. Dışarıdan gelen çocuğa sarılıp öpmelidir.
İnsan iyiliğin kuludur. Güzel bir söz, bir iltifat iyiliktir.
İnsan daima takdir edilmek ister. Takdir insanın duygularının gelişmesine yardımcı olur. Eleştiri ise insanın duygularını köreltip tenbelliğe atar. Onun için insanlar bir iş yaptığında bol bol takdir edilmelidir. Bir insana sürekli “iyisin iyisin” desen iyileşir. “Fenasın fenasın” desen fenalaşır.İnsan nasıl görünmek istenirse öyle olur.
Bununla ilgili yaşanmış bir hikaye anlatayım.
Bir kadın gece yarısı mecburiyetle başka bir mahallede oturan akrabasına gitmek için dışarı çıkar. Sokakta yürürken kötü niyetli bir adam kadının peşine takılır. Kadın o adamın niyetini fark eder. Kadın dönüp adama “Kardeş kusura bakma ben bir akrabama gidiyorum. Sokaklarda kötü niyetli insanlar olabiliyor. Onun için korkuyorum. Bana yardımcı olabilir misiniz?” der.
Adam “Bacı ne demek” der ve kadını gideceği yere kadar selametle götürür.
İnsanda çok çeşitli duygular vardır. Bu duyguların hepsi hayatın korunması için verilmiştir. Korku hayatı korumak için verilmiştir. Hayatı azaba çevirmek için değildir. Çocuklarını büyütmek için annelere şefkat duygusu verilmiştir.
İyilik yapmakta lezzet, kötülük yapmakta azap vardır. Anne çocuğunu emzirirken ondan lezzet alır. İnsan bir iyilik yaptığında bir lezzet alır.
Kıskançlık bir kötülüktür. Kıskanç adam en çok kendine acı çektirir.
Sevgide lezzet, nefrette elem vardır.
En tehlikeli duygu hiddettir.
Bir dakika hiddet yüzünden olur ki insan otuz yıl hapiste yatar.
İnsandaki hisler akla uymadığı taktirde insan çok zarar eder.
İnsanın en önemli duygusu akıldır.
Akıl vücut sarayının sultanıdır. Diğer duygular akla itaat ederse vücut rahat eder.
Heveslerine uyanlar nefesi hapiste alırlar.
Gençlikte insanda duygular hakimdir. Yaşlılıkta akıl.
Onun için insan gençlikte çok zararlı işler yapabilir.Konuyu bir şiirle bitirelim.
İNSANDAN İNSANA FARK VAR
Kimisi var melek görse utanır
Kimisi var şeytan ona aldanır
Kimisi var hayat ona adanır
İnsandan insana çok büyük fark var
Bazısının birden fazla yüzü var
Bazısının kurşun gibi sözü var
Bazısının baldan tatlı özü var
İnsandan insana çok büyük fark var
Kimisi var yumuşak huylu halim
Kimisi var kurt gibi kanlı zalim
Kimisi var faydalı bilgin alim
İnsandan insana çok büyük fark var
Kazım sende gel iyilik sever ol
Mazlum için gerdir şefkat kanat kol
Budur işte seçilecek doğru yol
İnsandan insana çok büyük fark var
Kazım KILINÇ /YAZIHAN