“Halıdan Umuda, Ahırdan Kooperatife”
Anadolu’nun küçük bir ilçesi olan Yazıhan’da kadın olmak, sadece bir cinsiyetin hikayesi değildir.
Bu aynı zamanda toprağa, zamana ve hayata karşı verilen sessiz bir mücadelenin öyküsüdür.
Sabah ezanıyla uyanıp önce çocuklarını doyuran, sonra hayvanlarına bakan, ardından halı tezgahına oturan kadınların hikayesidir bu.
Görünmez emeklerin, yazılmamış şiirlerin, dokunmamış teşekkürlerin izinde…
Geçmişin kadınları: Halının sessizliği.
Bir zamanlar Yazıhan’da kadınlar, halılara dokurlardı hikayelerini.
Renkler ve motifler arasında kendilerini anlatırlardı.
Çünkü kelimeler yeterli değildi çoğu zaman.
Aslında Drejan halıları gerçek değerini piyasada görmemiştir.
Okuma yazma bilen kadın sayısı iki elin parmaklarını geçmezdi belki; ama halılar bir dildir.
Her ilmekte bir çocuğun geleceği, bir evin hayali, bir annenin sabrı saklıydı.
Gün doğmadan uyanıp hayvanlara yem veren, çocukları okula yollayan, sonra bir de tarlaya giden kadınlar…
Evde anne, tarlada işçi, toplumda görünmez…
Değişimin Ayak Sesleri – Kooperatifler ve Kadın Evleri.
Zamanla değişti Yazıhan. 1990’da ara seçimle ilçe oldu. Bununla birlikte değişen sadece sokaklar, binalar değil; kadınların hayatta bakışı da değişti.
Artık halı tezgahlarının yerini kooperatifler aldı.
Kadınlar bir araya geldiler, birlikte üretmeye, birlikte öğrenmeye başladılar. Belediyenin açtığı kadın evleri birer nefes alanı oldu.
Çevre köylerden gelip işlerini hallettikten sonra Yazıhan merkeze inen kadınlar, bir mola yeri, bir sıcak çorba, belki bir dost sohbeti buldular.
Bunlar küçük gibi görünen ama çok büyük kazanımlar.
Bugünün Kadınları Aydınlık Yarınlara.
Artık daha çok kadın okuryazar, kız çocukları okula gidiyor, genç kadınlar kendilerini geliştiriyor.
Eskiden sadece hayvancılıkla sınırlı olan kadın emeği, şimdi el sanatlarına, sosyal çalışmalara, eğitime ve hatta yerel yönetime kadar uzanıyor.
Kadınlar artık sadece yardımın değil, yaşamın ortağı.
Kendi ayakları üzerinde duran, kendi emeğini görünür kılan bir kadın profili yükseliyor Yazıhan’da.
Sessiz Kahramanlara Saygı!
Bu yazıyı okurken birçoğunuz belki o kadınları tanımıyorsunuz. Ama her birimizin hayatında bir “Yazıhan kadını” vardır.
Bir anne, bir nine, bir hala, bir komşu…
Onlar belli adlarını yazmadılar ama tarihe emekleriyle kazındılar.
Yazıhan’da kadın olmak, geçmişin yükünü bugünün umuduyla taşımaktır.
Ben biliyorum ki bu kadınlar, halı tezgahlarının ardından hayata dokunmaya devam edecekler.
Sevgili Kudret, yazını büyük bir zevkle okudum. Konuya okuyucunun dikkatini çekmeyi çok iyi becermiş burguların çok isabetli. Yazının edebi yönü de çok iyi. Bence yazmaya devam etmelisin. Anlatmaya çalıştığın konuları çarpıcı bir hale getirmeyi ve okuyucuyu yazının konusuna yönlendirmeyi iyi beceriyorsun. Seni bir yazar olarak görmek istiyoruz. Selamlar sevgiler. Dr. Gencettin Öner Yazar.
Ayakta dik durmak için önce biraz öne eğilmek ve bazen de tutunmak gerekiyor. Sonrası artık ayakta dimdik durursun. İşte o tutunacak her ne ise yada eğilecek kadar sabır.
Emeğinize sağlık…
Çok güzel olmuş..
Çok başarılı…
Evet ben hayatımda yakinen tanıma ve takdir etme, sevme ve saygıda, hürmette kusur etmemeye çalıştım sevgili anneme, anneanneme, babaanneme, bibilerime ve yengelerime(amojın ve halojın)…
Bu güzel yazınız için size çok teşekkür ediyorum, başta annem ile sevgili Merhum anneniz(bibim) olmak üzere vefat etmişlere rahmet ile yaşayanlara sağlık ve afiyet ile birlikte bereketli bir yaşam diliyorum…
Yazı çok dokunaklı ve akıcı bir dille yazılmış. Daha önemlisi Türkçenin çok iyi bir şekilde makalede kendini belli ediyor. Heviyamın ewe ku tı Kurdi ji zanıbe. Slav u rez
Kudret abla çok güzel bir yazıyla çok güzel bir anlatımla yazıhan’da kadın olmayı anlatmışsın eline emeğine sağlık çok teşekkür ederim
Gerçekten annelerimiz herbiri birer kahramandı. Emekleri çoktu.