USD38,85
%-0.01
EURO43,77
%0.90
CHF46,66
%0.55
GBP51,98
%0.71
EURO/USD1,13
%0.80
BIST9.668,36
%1.33
Petrol65,33
%-0.12
GR. ALTIN4.035,10
%0.85
BTC4.733.287,46
%-1.00
Muharrem Kaya
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÖTÜ HATIRALAR BİLER İNSANI

KÖTÜ HATIRALAR BİLER İNSANI

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İbret Anekdotlar – Acı Anılar

Bir Direjan-Yazıhan nomadıyım ben de. O kavurucu çölde kurulmuş olan bir zamanların sefil-mezbele Yazıhan’ı…

Yazı“;
bereketli arpa-buğday-pancar-ayçiçeği tarlaları ve coğrafyaya adapte kayısı-elma-erik-kiraz ağaçları ile, sulu tarıma şükran, yemyeşil şimdilerde.

Han“;
yetmişli yıllara kadar “Han” da oradaydı. Sivas Şosesi’nin kenarında, babamın bir tarlasının yanında… Hatta az ileride de, Fırat’ı besleyen Tohma Suyu’nu boylayan o muhteşem Kırkgöz Köprüsü…

Sivas Şosesi İttihatçıların Tehcir konvoylarıyla ünlüdür. 1914 yılının Mayıs’ından aynı yılın Ekim ayına kadar, beş ay boyunca binlerce Ermeni insanı Der Al Zor’a, ölüm kamplarına deporte edilmiş bu yollarda.

Han yıkıldı, sınır taşı oldu tarlalara duvarları, köprüyü ise baraj sularına gömdüler.

Han’ın da, köprünün de Dördüncü Murat yapıtları olduğunu söyler resmi dil. Bence, bir Evliya Çelebi uydurmasıdır bu, ikisi de “İpek Yolu” Romi eserleridir bana göre. Bu topraklardaki çoğu köprü ve hanı Romiler ve sonrasında da taş ustası Ermeniler yapmışlar.

*1936’da demir yolu geçmiş Yazıhan’dan. “Kızılsultan” II.
Abdülhamid’in başlattığı “Payıtaht-Hicaz” demiryolu bağlantısı
yani…
*1937’de karayolu ihya edilmiş
*1947’de mezra-köy statüsünden çıkmış, nahiye olmuş
*1990’da da otuz-kırk köy ve mezralı bir ilçe…

Alevi-Kürt etnikli bir siyasetçi vardı ellili-altmışlı yıllarda. “Doğan Doğan” diye hitap ve en üst seviyede hürmet ederlerdi büyüklerimiz ona. Sanırım asıl adı Hüseyin Doğan’dı bu adamın. Doğan Doğan, deyim yerindeyse bir “derindevlet” adamıydı o zamanlar. Devlet, nahiye statüsünde olan iki yerleşkeden biri için, yani Yazıhan veya Tahir “Arguvan” için ilçe sözü “yetkisi” vermiş Doğan Doğan’a. Hatırlıyorum, Doğan Dede gelecek diye bir kış günü evlerden el dokuması kilim-halı-yolluk-seccade topladı, köy meydanından şose bağlantısına kadar o çamurlu yola serdiler. Sonrasında da “koçlu-kuzulu” etli yemek ikramı…

Ne ki ama, Yazıhanlılar Sünni-İslamdı, bizim “dede” de tercihini Türk-Alevi “Tahir”den yana kullandı. Orda burda da söyledi durdu bunu.

Musa Anter’in Kürt kuşu keklik için söyledikleri geldi aklıma… Hemcinsini gözardı eden kınalı keklik…

Tahir, uzantısında başka bir il olmayan izbe bir mezra gibiydi oysa.

İyiyi-güzeli ve doğruyu-mübâhı bulmak istiyorsak eğer, kötüyü-çirkini ve yanlışı-hatalıyı hatırlamalı ve hatırlatmalıyız arada bir. Birileri bundan gocunsa bile…

  • * *

Çocukluk anılarımdan, Yazıhanlı, baba dostu güzel bir insanı yad ederek:

GULLENK EMMİ

Bir Gullenk Emmi vardı
Çocukluğumun masal kahramanı

Ufacık boyu
Kaytan bıyıkları
Buruşturur yüzünü, anlatmaya başlardı

Yeğenim, aha şu Kurşunlu Dağları
Gecenin köründe,
Herbir yanımı cendermeler sardı

Bir Gullenk Emmi vardı
Can dostu babamın
Kimi “eşkiya” derdi
Kimi “eşkiya yamağı”
Ne önemi var ki
Yüreğimde pırıl pırıl anıları kaldı

Yol parası, ev kirası
Aşk belası derken
Yıllar geçti aradan
Öpmeye gittim birgün elini

Avlunun eşiğine oturmuştu
Yorgundu
Aç mıyım, açıkta mıyım diye sordu

Yeğenim, aahh yeğenim
Bu şeher havası anamı belledi benim
Dağlara bile bakamıyom
Söyle çocuklara da
Şu bahçe duvarını kaldırsınlar!”
diyordu

M.Kaya, İzmir’96

KÖTÜ HATIRALAR BİLER İNSANI
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yazıhan Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!