USD42,78
%0.12
EURO50,20
%0.02
CHF53,29
%0.11
GBP57,36
%0.12
EURO/USD1,17
%0.03
BIST11.335,05
%0.43
Petrol59,75
%-0.02
GR. ALTIN5.962,74
%0.12
BTC3.656.772,52
%-0.78
Turan Meral

Kalaycı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ellüş Dayı, bu sene kalaycı gelmedi.

“Gelmez kızım… Bakır mı kaldı ki kalaycı gelsin? Bu meret çinkolar aşımızın tadını bozdu. Allah sonumuzu hayreylesin.

Köylü harmanını kaldırmıştır. Evin ihtiyacından fazla olan buğdayı şehre götürüp satar, elde ettiği parayla evin eksiklerini alacaktır. Bu eksiklerin başında bakır kaplar gelir. Her şehirde mutlaka bir Bakırcılar Çarşısı vardır; bulmak da zor değildir. Çekiç sesleri şehrin her yanından duyulur.

Köylü tabak, leğen, kase, tencere ve yağ tavası alacaktır. Hepsi kolaydır ama yağ tavasını beğendirmek zordur. Bakırcı sorar:

Bir türlü beğendiremedim kardeşim, nasıl bir tava arıyorsun?

Köylü cevap verir:

Öyle bir tava ver ki sapı tavayı tartmasın. Annem davul sesini duyunca tavayı bırakır, halayın başına geçer. Yağın dökülmemesi için bir tava arıyorum.”

Yeni kaplar alınmıştır ama evdeki eski bakır kaplar için kalaycının gelmesi beklenir.

Her yıl harman kalktıktan sonra köye kalaycı gelir. Hep iki kişi olurlar: usta ve çırak. Çırak olmadan körük çekilmez; körük çekilmezse ateş harlanmaz, ateş harlanmazsa usta iş yapamaz.

Kalaycının harman sonrası gelmesinin sebebi bellidir: Köylü buğdayını kaldırmıştır, kalaycıya borçlu kalmayacaktır. Kalaycı da borca iş yapmaz. İş bittiği an ücretini buğday olarak alır.

Kalaycı köye geldiğinde, köyün ortak damına eşyalarını indirir. Hazırlıklar başlar:

Önce bir çukur açılır. Köylünün temin ettiği odunlar burada yakılarak kömür elde edilir. Dereden kum getirilir, körük kurulur, ocağa kömür dizilir. Kazan ve teştin oturacağı genişlikte sığ bir çukur hazırlanır. Sitil denilen kovayla çeşmeden su getirilir, çukura kum dökülür ve üzerine yeterince su eklenir. Böylece kalaycının çırağı tüm hazırlıkları tamamlamış olur.

Geçmişte bazı kalaycılar, kabı çok olan evleri öne alıp işlerini bitirdikten sonra köyden kaçtıkları için, üç beş kabı olan köylüler mağdur olmuştur. Bunun üzerine köylüler gelen kalaycıyla anlaşma yapar:

Öncelik yaşlılara, dullara ve kabı az olan evlere verilecektir. Sıralama azdan çoğa doğru yapılacak, işe öyle başlanacaktır.

Çırak, teştin içine kumu koyar. Duvara sabitlenmiş aparata tutunarak, adeta hayatının dansını yapar; sağa sola sallanarak kaptaki oksitlenmiş yerleri ve eski kalayı, bakır ortaya çıkana kadar kumla ovalar. Kap hazır olunca ustasına verir. Bu kez körüğün başına geçer, ateşi harlamak için kolları ileri geri çeker.

Usta, kabı harlanmış kömürün üzerinde ısıtır. Halk arasında “nişadır” denilen amonyum klorürü kaba serpiştirerek son oksitlenmeleri temizler. Kapta delik varsa lehimle onarır. Ardından kabın içine bir miktar kalay döker ve elindeki pamukla kalayı kabın her tarafına homojen şekilde yayar.

Sonra kap sahibine sorar:

Olmuş mu?

Beğeni alınmalıdır. Kap sahibi:

Güzel olmuş, eline sağlık,” der ve ücretini buğday olarak öder.

Kalaycının yemek işi köylüler tarafından nöbetleşe karşılanır. Genellikle kabı kalaylanan ev, kalaycının yemeğini verir. Köydeki tüm kaplar kalaylandıktan sonra, köylülerin de katılımıyla kalaycıya bir ziyafet düzenlenir. Seneye buluşmak üzere kalaycı uğurlanır.

Yıllar geçtikçe mutfağa önce çinko, sonra alüminyum kaplar girmeye başlar. İlk zamanlar köylüler bu kapları severek kullanır. Ancak çinkolar dökülmeye başlayınca, yenisini almak zorunda kalan köylünün ekonomisi sarsılır.

Kalaycılar artık gelmez olur.

İşte o zaman bakır kaplar aranır…

Ama iş işten geçmiştir.

Kalaycı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 17 Aralık 2025, 10:44

    Görsel ve Video çok güzel, yazıyı tamamlamış

Giriş Yap

Yazıhan Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!