USD41,83
%0.19
EURO48,41
%-0.05
CHF51,94
%0.30
GBP55,55
%-0.23
EURO/USD1,16
%0.06
BIST10.695,32
%-0.30
Petrol64,18
%-1.59
GR. ALTIN5.360,99
%0.43
BTC4.705.517,21
%-1.30
  1. Haberler
  2. Genel
  3. Bağlamayı Öğrenişim, Yusuf Ağabey ve Yoksuli

Bağlamayı Öğrenişim, Yusuf Ağabey ve Yoksuli

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

1953 yılında doğduğum Hekimhan ilçesinin Ballıkaya köyünde okudum ilkokulu. 1966-1972 yılları arasında Akçadağ Öğretmen okulunda okudum. Köy Enstitülerinde olduğu gibi Öğretmen Okullarında da her öğretmen adayının bir müzik aleti çalması zorunluydu. Flüt ve mandolin çaldım okuduğum süre içinde. Köyümüzün Alevilik kültürü bağlamında Hekimhan-Arguvan-Sivas üçgeninde ve de ülkemizde önemli bir merkez olması nedeniyle birçok akrabamız dede âşıktı, yani zakirdi. Dolayısıyla geleneksel çalgımız bağlama ile de ilgim vardı.

Altmışlı yılların ortaları olmalı…

Meme Dayı en yakın komşumuzdu. Küçük kızlarından ikisi okul arkadaşımdı. Büyük oğlu Yusuf Ağabey, türkü söylemeyi çok severdi. Bazen evlerine gider, İmam Dede’den aldığı curayı indirir, kibrit çöpü ile çalmaya çalışırdım. Tezene nereden bulunsun? Karşı mezarlığın yanında bir kiraz ağacı vardı, köyün tek kiraz ağacı. Kış günü de oraya kim gitsin?

Öğrenmek için almıştı, ama pek ilgilendiği yoktu. Belki de ben ondan çok ilgileniyordum. Kibrit çöpü ile “tın tın” ses çıkarıyordum ama 12 perdede makam bulmada da zorlanıyordum. Yine de bazı türküleri çalmayı başarmıştım. Ne Yusuf Ağabey ne de ben doğru dürüst öğrenemedik bağlama çalmayı. Ama bağlama çalmayı bu curadan öğrendiğimi belirtmeliyim.

Benden sekiz yaş büyük olmasına karşın bağlama ve türkü konusunda ortak yanımız vardı. Rahmetlik Yusuf ağabey, “Sen çal, ben söyleyem” derdi. Onun için amaç yalnızca sazın sesinin kendisine eşlik etmesiydi. Bağlamayla ezgi uyumu çok da önemli değildi. Sesi duydukça coşardı. Söylemeyi çok severdi. Bazen Eli Kulağa Atma” geleneğini uygulardı.

Aradan geçen birkaç yıldan sonra Almancıların çoğalması ile teyp, kaset, plak ve benzeri araç gereçler çoğalmış; Yusuf Ağabeye de Almanya’daki kız kardeşi teyp göndermişti. Arguvan, Hekimhan, Çamşıhı yöresi türküleri başta geliyordu onun için. O yıllarda Vahap Alkan ve Yoksuli’nin plakları çok dinlenirdi. O da bu âşıkların türkülerini söylerdi daha çok. Vahap Alkan’ın “Battalın Ağıdı”, “Yıldız Gelin”, Âşık Yoksuli’nin “Mühür gözlüm bu güzellik sendeyken”, “Bahçenizde bir taş attım vişneye” dinlenen-söylenen türkülerde ön sırayı alıyordu.

Mühür gözlüm bu güzellik sendeyken

Gel eğlenek gel eğlenek bir zaman

İhtiyar olmadan gençlik eldeyken

Gel eğlenek gel eğelenek bir zaman

Dağlar yeşil geymiş ovalar zümrüt

Doyup usanmadım sanki bir cennet

Yaylalara göçmüş bizim aşiret

Gel eğlenek gel eğlenek bir zaman

Yoksuli‘yim der ömür bitmeden

Kız gülek oynayak ecel çatmadan

Yaylalara göçmüş bizim aşiret

Gel eğlenek gel eğlenek bir zaman

Günlük tutmak alışkanlığım nedeniyle birçok konu, olay, kişi ve benzeri olguları kaydediyorum.

30 Nisan 2009 günü saat 20.20’de Flaş TV’de “Celal Yarıcı İle Türkü Kervanı” adlı programa katılan sanatçı Türkü, “Bahçenizde bir taş attım vişneye” türküsünü söylemeye başlayınca bunlar aklıma geldi ve kâğıt kalemi alarak yazmaya başladım. Böylelikle de aldığım notları sizlerle paylaşmış oldum. Dolayısıyla kırk yıl öncesine gitmiş oldu düşüncelerim. Hem Âşık Yoksuli’yi, hem de Yusuf Ağabeyi rahmetle anıyorum.

Bağlamayı Öğrenişim, Yusuf Ağabey ve Yoksuli
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Yazıhan Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!