Operasyonlar kapsamında tutuklanan ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Çalık’ın da aralarında bulunduğu 8 kişinin, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nden çevre illerdeki cezaevlerine sevk edileceğine dair haberler, büyük bir tepkiyle karşılandı. Akşam saatlerinde Çalık’ın avukatları Melih Koçhan ve Cihan Ünal bir basın açıklaması yaptı.
Avukatları, Çalık’ın geçmişte ciddi sağlık sorunları yaşadığını hatırlatarak, “Mevcut cezaevi koşulları, bu sağlık sorunlarını yeniden tetikleyebilecek nitelikte. Müvekkilimiz, 1999 yılında lösemi tanısıyla yaklaşık dokuz ay süren yoğun bir tedavi süreci geçirmiştir ve bu hastalığı büyük mücadelelerle atlatmıştır” şeklinde bilgi verdiler. Avukatların açıklamaları şu şekilde devam etti:
“SEVK HEM YAŞAM HAKKINI HEM DE SAĞLIK HAKKINI İHLAL ETMEKTEDİR”
Avukatlar, “Ancak 2006 yılında lenfoma hastalığı tekrar nüks etmiş ve müvekkilimiz yeniden tıbbi müdahale gerektirmiştir. Bu hastalıklar, bağışıklık sistemini ciddi şekilde zayıflatmakta ve stres, hijyen eksikliği gibi çevresel faktörlerle kolayca tetiklenebilmektedir. İzmir’e yapılan sevk işlemi, müvekkilimizin sürekli tedavi ve uygun cezaevi şartlarına erişimini fiilen engellemektedir. Sevk edilen ceza infaz kurumunun fiziki şartları ve sağlık hizmetlerine erişim kapasitesi, İstanbul’daki kuruma göre daha geridedir. Bu durum, hem yaşam hakkını hem de sağlık hakkını ihlal etmektedir” ifadelerini kullandı.
“SEVK İŞLEMİ, BAŞLI BAŞINA BİR HAK İHLALİDİR VE DERHAL GERİ ALINMALIDIR”
Cezaevi idaresinin ve Adalet Bakanlığı’nın sağlık durumu hassas olan tutuklular hakkında titiz bir değerlendirme yapma yükümlülüğü bulunduğuna dikkat çeken avukatlar, “5275 sayılı Kanun’un 16. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 100. maddesi gereğince, tutuklamanın devamı ve infazın şekli, kişinin sağlık durumu da göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. Müvekkilimizin mevcut cezaevi koşullarıyla bağdaşmayan sağlık durumu dikkate alınmaksızın gerçekleştirilen sevk işlemi, başlı başına bir hak ihlalidir ve derhal geri alınmalıdır” açıklamasında bulundular.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturmanın şüphelisi olan müvekkilin, adil yargılanma hakkının sağlanması ve sağlık durumunun korunması açısından, bu keyfî ve gerekçesiz sevk işleminin ivedilikle geri alınarak, müvekkilin İstanbul’daki ceza infaz kurumuna tekrar nakledilmesi gerektiği vurgulandı. Hukuk devleti ilkesi, bireyin hem beden bütünlüğünü hem de savunma hakkını korumayı gerektirir.
