Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, önümüzdeki seçimlerde CHP’nin birinci parti çıkması halinde ekonomide beklenen değişiklikleri aktardı.
31 Mart gecesi yaşanan seçim sonuçlarının, toplumun moralini ve piyasa havasını hızla değiştirdiğini belirten Karatepe, CHP iktidarıyla birlikte bu etkinin daha da güçlü hissedileceğini ifade etti. Kaynakların bir avuç yandaşa değil, halka yönleneceğini kaydeden Karatepe, kamu ihalelerinin partili iş insanlarının yerine ülkenin üretim kapasitesine aktarılacağını vurguladı. Ekonomideki keyfiyetin sona ereceğini, şeffaflık ve liyakat döneminin başlayacağını dile getiren Karatepe, Türkiye’nin adalet ve emeğe döneceğini savundu.
‘BORSA TAVAN YAPACAK’
Ekonomik beklentilerin değişmesinin etkilerine de değinen Karatepe, borsa fiyatlarının yükselmesini öngördüğünü belirtti. CHP’ye yönelik olumsuz gelişmelerin, piyasalarda yıkıcı etki yarattığını kaydeden Karatepe, olumlu gelişmelerin de aynı hızla etki edeceğini ifade etti.
Vatandaşların en çok hayat pahalılığından şikayetçi olduğunu aktaran Karatepe, iktidarın enflasyonu düşürse bile insanların hayatlarının kolaylaşmayacağını dile getirdi. Cebindeki para miktarı artmadıkça, fiyatların düşmesinin yeterli olmayacağını söyleyen Karatepe, mevcut gelir seviyesinin çok düşük olduğunu belirtti.
CHP’nin vatandaşların gelirini artırmak için alacağı önlemlerden bahseden Karatepe, emekli aylıklarının artırılacağını, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılacağını açıkladı. Ayrıca, memur emeklilerine seyyanen zam yapılacak ve temel vatandaşlık geliri uygulaması hayata geçirilecek.
‘VERGİ DİLİMİ DEĞİŞECEK’
Karatepe, vergi dilimlerinin yoksulluk sınırının yıllık tutarına çekileceğini belirtti. Yüksek gelir elde edenlerin daha az vergi ödeyeceğini söyleyen Karatepe, belirli harcama kalemlerinin vergi matrahından düşülmesini sağlayacaklarını da vurguladı.
Asgari ücretin de artırılacağını dile getiren Karatepe, İspanya örneğinde olduğu gibi asgari ücret artışlarının ekonomi açısından olumsuz etki yaratmadığını ifade etti. Küçük esnafa asgari ücret desteği verileceğini belirten Karatepe, asgari ücret artışının küçük işletmeleri mağdur etmeyeceğini söyledi.
Üretim ve istihdamı artırmak için Türkiye’nin yeniden planlı bir kalkınma sürecine girmesi gerektiğini belirten Karatepe, kalkınma politikalarını bilimsel çalışmalar doğrultusunda yürüteceklerini ifade etti.
Bütçe açığı konusuna da değinen Karatepe, mevcut durumun bütçenin gelir ve gider farkından kaynaklandığını belirtti. Türkiye’de vergilendirilmeyen önemli gelirlerin bulunduğunu söyleyen Karatepe, yurt dışındaki vergi cennetlerine giden paraların vergilendirilmediğini aktardı.
2026 yılı bütçe görüşmelerinin başladığını hatırlatan Karatepe, kamu çalışanlarına yapılacak ödemelerin payının değişmediğini, bunun da ücret artışlarını sınırlamak için yapıldığını belirtti.
‘AÇIK EYT’DEN DEĞİL’
Emekli aylıklarında da benzer bir durumun yaşandığını dile getiren Karatepe, EYT yasasıyla birlikte emekli sayısının arttığını ancak sisteme aktarılan kaynağın artmadığını kaydetti.
‘FAYDA’YA BAKACAĞIZ
Karatepe, bütçe açığına yol açan harcamaların hangi toplumsal kesime ne kadar fayda sağladığını inceleyeceklerini belirtti. Devletin çocukların aç kalmaması için kaynak bulması gerektiğini vurguladı.
‘EN AĞIR YÜK FAİZ’
Bütçedeki en ağır yükün faiz giderleri olduğunu ifade eden Karatepe, CHP iktidarında enflasyonla birlikte faizlerin de düşeceğini açıkladı. Kamu özel işbirliklerine yapılan harcamalardan tasarruf edeceklerini söyleyen Karatepe, ihale kanununu yeniden yazacaklarını belirtti.
‘AKILLARI HEP İNŞATTA’
2026 bütçesinde yatırımların dağılımının sınırlı olduğunu belirten Karatepe, kamu yatırımlarının büyük bir kısmının inşaat sektörüne yönlendirildiğini ifade etti. Bilim, teknoloji ve enerjiye yapılan yatırımların artırılması gerektiğini vurguladı.
Bütçenin, Türkiye’nin kalkınması ve vatandaşın refahı için hazırlanmadığını söyleyen Karatepe, kamuya borç verenleri memnun etmeyi hedeflediğini belirtti. Devletin ekonomideki payının OECD ülkeleri ortalamasının oldukça altında olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE DÖVİZE BAĞIMLI HALE GELDİ
Ali Babacan’ın ekonominin başına geçme ihtimali hakkında değerlendirmelerde bulunan Karatepe, mevcut ekonomik sorunların temelinde AK Parti dönemi boyunca uygulanan neoliberal politikaların yattığını belirtti. Babacan ve Şimşek’in ekonomi politikaları arasında fark olmadığını söyleyen Karatepe, Türkiye’nin dövize bağımlı hale geldiğini ifade etti.
Döviz bağımlılığından kurtulmanın yolunun dış ticaret açığını kapatmak olduğunu belirten Karatepe, sanayi ve tarım politikalarında köklü değişiklikler yapılması gerektiğini vurguladı.
PORTRE
Malatya doğumlu olan Karatepe, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünde tamamladı. Yüksek lisans ve doktora eğitimini New Orleans Üniversitesi’nde burslu olarak bitirdi. 2012-2015 yılları arasında Mülkiye Fakültesi dekanlığı görevini yürüttü. Atatürkçü Düşünce Derneği ve Finans Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarında yönetim kurulu üyeliği ve başkanlık yaptı. CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda Parti Meclisi üyeliğine seçildi ve CHP’nin Gölge Kabinesi’nde Hazine ve Maliye Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev alıyor.




