CHP’nin kurultay davası üzerinden “MHP’de 2016’da yaşanan süreç CHP’ye uygulanır mı? CHP de bölünür ve başka partiler ortaya çıkar mı?” gibi sorular gündeme geldi. Partinin il başkanları, CHP tabanının böyle bir duruma asla izin vermeyeceğini vurguluyor. CHP’de hem örgütün hem de seçmenlerin, seçilmiş yönetimin yanında olacağını dile getiren başkanlar, “YSK, İstanbul’da kayyuma rağmen delege imzasıyla İstanbul’da olağanüstü kongrenin yapılması kararını verdi. Bu durum, delegenin iradesini kimsenin durduramayacağını hukuken de göstermiştir. Her ne olursa olsun, CHP tabanı ve örgütü, seçtiği genel başkan Özgür Özel’in yanındadır” açıklamasında bulunuyor.
Başkanlar, delegelerin de katılımıyla yarın farklı illerde yönetim desteği için yürüyüşler düzenleyeceklerini de belirtiyor.
MHP’de ise 1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra, Meral Akşener de dahil olmak üzere parti yönetimine karşı muhalif isimler olağanüstü kurultay çağrısı yaptı. Delegeler, tüzük kurultayı çağrısıyla topladıkları imzaları teslim ederken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 10 Ocak 2016’da yaptığı açıklamada yeterli imza toplanmış olsa bile kurultayı yapmayacağını ve muhalifler için yargı yolunun açık olduğunu ifade etti. Bu durum, muhaliflerin 5 Şubat 2016’da konuyu yargıya taşımalarına neden oldu.
Mahkeme, 8 Nisan 2016’da “kurultay çağrı heyeti” oluşturulmasına ve partinin olağanüstü tüzük kurultayına götürülmesine karar verdi. MHP yönetimi, mahkeme kararını temyize götürse de, 19 Nisan 2016’da mahkeme kararıyla kurulan çağrı heyeti olağanüstü kurultayın 15 Mayıs’ta yapılacağını ilan etti. MHP yönetimi, mahkeme kararı kesinleşmeden ilan edilen olağanüstü kurultay kararının geçersiz olduğunu savundu. Ancak MHP’li bazı delegelerin mahkemeye başvurması üzerine, parti yönetimi 29 Nisan 2016’da ihtiyati tedbir yoluyla olağanüstü kurultay sürecini durdurdu.
TOMA’LI, BARİKATLI BULUŞMA
Muhalifler, kurultayın yapılması gerektiğini savunurken, Ankara Valiliği kurultayın yapılamayacağını açıkladı. Bunun üzerine Meral Akşener, Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan, 15 Mayıs 2016’da Büyük Anadolu Oteli önünde polis barikatları ve TOMA’lar arasında alternatif bir buluşma gerçekleştirdi. MHP’nin 1200 delegesinden 748’i de kurultay için alana geldi. Yargıtay, 24 Mayıs 2016’da tüzük değişikliği gündemli olağanüstü kurultay kararını onayladı. Mahkeme kararının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partiyi kendi kararıyla 10 Temmuz 2016’da genel başkan seçimi gündemiyle olağanüstü kurultaya götüreceğini duyurdu.
Parti içi muhalifler, Bahçeli’nin bu kararına karşı, “Mahkeme tüzük kurultayı için karar verdi. Tüzük kurultayı yerine seçimli kurultaya gidilirse, bir delege mahkemeye gidip kurultayın iptalini isteyebilir” itirazında bulundular. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, katılmadan, partinin 19 Haziran 2016’da olağanüstü tüzük kurultayını topladı. Ancak Ankara 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi, 24 Haziran 2016’da tüzük değişikliğiyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı aldı.
‘DAVA 10 DAKİKADA BİTTİ’
Yüksek Seçim Kurulu, 28 Haziran 2016’da MHP’nin 10 Temmuz’da kurultaya gidemeyeceğini açıkladı. Meral Akşener, 8 Eylül 2016’da MHP’den ihraç edildi. Akşener, ihraç kararına itiraz için mahkemeye başvurdu ancak mahkeme, Aralık 2016’da başvuruyu reddetti. Bu süreçte Ümit Özdağ da Kasım 2016’da MHP’den ihraç edildi. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, 20 Haziran 2017’de MHP’li muhaliflerin 19 Haziran 2016’da düzenlediği olağanüstü genel kurulun iptaline karar verdi. Mahkeme, kurultayda alınan kararları da geçersiz saydı.
Akşener, iptal kararının ardından “Kongre iptal oldu. Tam 10 dakikada dava bitti. 10 dakikada verilecek bir karar için bir yıl bekledik. 700 delegenin iradesi yok sayıldı” diyerek durumu eleştirdi. Yaklaşık iki yıl süren bu süreçten geriye, MHP’den ayrılan isimlerin kurduğu İYİ Parti ve Zafer Partisi gibi partiler kaldı. MHP, Bahçeli’nin tek aday olduğu olağan kurultayını 2018’de gerçekleştirdi.
CHP’DE BENZER SÜREÇ OLUR MU?
MHP’de yaşananlar sonrasında, “Benzer bir süreç CHP için de işletilir mi? 15 Eylül’de Kemal Kılıçdaroğlu göreve getirilirse, 21 Eylül’de alınan olağanüstü kurultay kararını uygular mı? CHP’ye kayyum gelirse partide bölünmeler olur, yeni partiler ortaya çıkar mı?” gibi sorular gündeme geldi. CHP kurmayları ve il başkanları, bu sorulara “CHP’de taban böyle bir sürece izin vermez” yanıtını veriyor. İl başkanları, delegelerin 21 Eylül için aldığı olağanüstü kurultay kararına dikkat çekiyor. Bu karardan geri dönüş olmayacağını vurgulayan başkanlar, “Delegeler kendi iradesiyle partiyi kurultaya götürüyor. Mahkeme ayın 15’inde kayyum kararı bile alsa, artık buradan geri dönülemez. Tüzüğümüzde delegenin partiyi kurultaya götürmesiyle ilgili bir madde var. Bu, genel başkanla ilgili bir sıkıntı olmasına rağmen delegenin iradesini korumak için var. Aynı zamanda YSK, İstanbul’da kayyuma rağmen delege imzasıyla İstanbul’da olağanüstü kongrenin yapılması kararını verdi. Yani delegenin iradesini kimsenin durduramayacağı hukuken de gösterildi. MHP’de kurultay delegeleri imza toplamış ama seçim kararı alınmamıştı. Burada delegeler başvuruda bulundu ve il seçim kuruluna gidildi. Artık bütün hukuki işlemler tamamlandı” ifadelerini kullandı.
En olumsuz senaryoda bile CHP örgütlerinin, seçilmiş yönetimin yanında olacağına dikkat çeken başkanlar, “Ne olursa olsun partide, örgütte bir kopma olmaz. CHP tabanı ve örgütü, seçtiği genel başkan Özgür Özel’in yanındadır” görüşünü paylaştı.
Aynı zamanda, partililerin yönetime desteklerini göstermeleri amacıyla yarın farklı illerde yürüyüşler düzenleyeceklerini aktaran başkanlar, “Delegelerimizle farklı şehirlerin işlek merkezlerinde yürüyüş yapacağız. Genel başkanımızın yanında olduğumuzu göstereceğiz. Pazar günü de delegelerimizle, tüm il başkanlarımızla Ankara’da, Tandoğan’da, saat 17.00’de kayyuma, darbeye hayır mitingimizi gerçekleştireceğiz” dedi.
