CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğini Önleme Günü dolayısıyla bir yazılı açıklama gerçekleştirdi.
Aksaz Şahbaz, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“ÇOCUKLAR ÇALIŞIRKEN BÜYÜYOR”
“Bugün, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğini Önleme Günü. Ancak maalesef Türkiye’de bu tarih, çocuklarımızın emeğiyle ayakta kalan sömürü düzeninin karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Son resmi verilere göre, Türkiye’de kayıtlı çocuk işçi sayısı 869 bine ulaşmış durumda. Fakat bu rakam yalnızca görünür olan kısım. Uzmanlar, kayıt dışı çalışanlarla birlikte bu sayının en az 2 milyona çıkabileceğini belirtiyor. Bu çocuklar, tarlalarda, atölyelerde, sokaklarda ve ev işlerinde ağır şartlarda, denetimsiz ve güvencesiz bir biçimde çalıştırılmakta. Çocuklar çalışırken büyüyor. Oysa onların büyüme süreçlerinde öğrenmeye, oyun oynamaya ve korunmaya ihtiyaçları var. Ancak bu temel hakları sistematik olarak ellerinden alınıyor.
”ÇOCUK İŞÇİLİĞİ; YALNIZCA BİR HAK İHLALİ DEĞİL…”
İSİG Meclisi verilerine göre, iş cinayetlerinde hayatını kaybeden çocukların sayısı son 12,5 yılda en az 770 olarak kaydedilmiştir. Bu çocuklardan 261’i 5-14 yaş aralığında, 53’ü ise yalnızca 5-9 yaşındaydı. Bu istatistikler, birer ‘kaza’ olarak değerlendirilmemeli; ihmalin ötesinde, tercihlerle şekillenen bir düzenin ürünü olarak görülmelidir. Türkiye’de çocuk işçiliğinin en temel nedeni çocuk yoksulluğudur. Aileler, gelir güvencesinden mahrum; sosyal destekler yetersiz ve eğitim sistemine erişim ise eşitsizdir. Her üç çocuktan biri yoksulluk riski altında bulunmaktadır. TÜİK’in 2024 verilerine göre, her 10 çocuktan 4’ü sosyal dışlanma veya yoksunluk riski taşımaktadır. Çocuk işçiliği, yalnızca bir hak ihlali değil, derinleşen ekonomik adaletsizliğin acı bir yansımasıdır. En kırılgan grup ise mülteci ve göçmen çocuklardır. Eğitim dışına itilmiş ve sosyal güvenceden yoksun bırakılan bu çocuklar, tarımda, sokakta ve atölyelerde en ağır işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır. Onların emekleri, hem yoksulluğun hem de ayrımcılığın kurbanı olmaktadır.
“MESEM ‘STAJ’ ADI ALTINDA MEŞRULAŞTIRILAN SÖMÜRÜ DÜZENİNE DÖNÜŞTÜ”
AKP’nin neoliberal politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğini ‘staj’ adı altında meşrulaştıran devlet destekli bir sömürü mekanizmasına dönüşmüştür. Binlerce çocuk, haftanın dört günü sanayide ve işletmelerde ‘çalıştırılmakta’; bu süreçte eğitim hakları ellerinden alınmakta ve iş kazalarıyla psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. Eğitim dışına itilmiş, sosyal güvenceden yoksun bırakılmış bu çocuklar, tarımda, sokakta ve atölyelerde en ağır işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Onların emekleri, hem yoksulluğun hem de ayrımcılığın hedefi haline geliyor. Bir ülkenin geleceği, çocuklarının ne kadar mutlu, sağlıklı ve eğitimli olduğuyla ölçülür. Çocuklar ucuz iş gücü değil; insan onuruna yaraşır bir yaşamın en temel hakkıdır. Bu düzende köklü değişiklikler yapılmalıdır. Çocuklar için adalet, herkes için bir gelecek anlamına gelmektedir!”
Şahbaz, açıklamasında çocuk işçiliğinin önlenmesi için bir dizi öneri de sundu:
“- MESEM uygulamaları sonlandırılmalı, çocuklar haftanın dört günü işletmelerde değil, okullarda olmalıdır.
– Bağımsız, etkin ve sıkı denetim mekanizmaları kurulmalı; çocuk işçi çalıştıranlara ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.
– Çocuk yoksulluğuyla mücadele, kamucu sosyal devlet ilkeleriyle yürütülmeli; ailelerin gelir güvencesi sağlanmalıdır.
– Mülteci ve göçmen çocuklar için kapsayıcı sosyal politikalar geliştirilerek eğitim ve sosyal güvenceye erişimleri sağlanmalıdır.
– ILO’nun 138 ve 182 numaralı sözleşmeleri tam anlamıyla uygulanmalı; çocuk işçiliği tüm biçimleriyle yasaklanmalıdır.”