Cumartesi Anneleri, 1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı’nda gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması talebiyle oturma eylemi gerçekleştiriyor. Bugün, 1052. hafta eyleminde gözaltında kaybedilen Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan için adalet talep ettiler.
Meydanda yapılan açıklama, çevreleyen polis bariyerlerinin önünde gerçekleştirildi; bu durum, meydanda uygulanan yasaklardan kaynaklandı.
“YENİDEN YARGILAMANIN YOLUNU AÇIN”
Açıklamada, “Sessizlik suça ortaklıktır” ifadesi yer aldı. Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın gözaltında kaybedilme hikayeleri paylaşılırken, açılan dosyanın zamanaşımı gerekçe gösterilerek kapatıldığı hatırlatıldı.
Yargı makamlarına yönelik yapılan çağrıda, “31 yıldır devam eden hukuksuzluğa son verin. AİHM’in verdiği ihlal kararını esas alarak Örhanlar dosyasında zamanaşımı engelini öne sürmeden yeniden yargılama yolunu açın” denildi.
Basın açıklamasının devamında şu ifadeler yer aldı:
“31 yıl önce bugün gözaltında kaybedilen Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ı asla unutmadık.
Zorla kaybetmeler, baskıcı rejimlerin toplumda sessizlik ve itaat kültürünü pekiştirmek için başvurduğu yaygın bir yöntemdir. Bu uygulama, tüm toplumu derinden etkileyen ve süregelen bir travmaya yol açmaktadır. Geçmişte yaşanan insan hakları ihlallerinin üzerindeki sis perdesinin kaldırılması, gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması ve sorumluların etkin yargı süreçleriyle cezalandırılması büyük önem taşımaktadır. Ancak bu şekilde benzer suçların tekrarı önlenebilir.
Gözaltında kaybetmelere karşı verilecek etkili mücadelenin ilk adımı, sürekli ve kararlı bir farkındalık yaratmaktır. Zorla kaybedilenlerin yakınları, hakikate ve adalete ulaşma mücadelesinde birçok engelleme ile karşılaşmaktadır. Tüm zorluklara rağmen, her yıl Kayıplar Haftası kapsamında düzenlenen etkinliklerle gözaltında kaybedilenleri anıyor; hakikate, adalete ve barışa ulaşma talebimizi daha yüksek sesle dile getiriyoruz.”
KULP’TA GÖZALTINA ALINDILAR
“1052. haftamızda, ‘Sessizlik suça ortaklıktır. Hakikati bilme, adalete erişim ve barış içinde yaşama hakkını savunmak, hem kaybedilenlerin hatırasına hem de toplumun geleceğine olan borcumuzdur’ diyerek burada bulunuyoruz. Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın gözaltında kaybedilme hikayelerini kamuoyu ile paylaşmak için buradayız.
20 Nisan 1994 tarihinde Bolu Komando Tugayı’na bağlı birlikler, Diyarbakır’ın Kulp ilçesi Çağlayan Köyü çevresinde kamp kurdu. Aynı birlik, 24 Mayıs’ta Deveboynu mezrasına gelerek, köydeki 46 yaşındaki Mehmet Selim, 40 yaşındaki Hasan ve 17 yaşındaki Cezayir Örhan’ı yanlarına aldılar. Ailelerinin “Onları nereye götürüyorsunuz?” sorusuna askerler, “Yolda bize rehberlik edecekler, sonra bırakacağız, merak etmeyin” yanıtını verdi.
Ertesi gün, Zeyrek Jandarma Komutanlığı’na giden aile, Örhanların akıbetini sordu. Komutan Ahmet Potaş, onların Kulp’a gönderildiğini bildirdi. Ancak Kulp Jandarma Komutanı Ali Ergülmez, bu konuda bilgisinin olmadığını ifade etti.
DOSYA KAPATILDI
Aile, bölgedeki karakollardan yanıt alamayınca Kulp Başsavcılığı’na, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı’na, OHAL Valiliği’ne, Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığı’na ve Adalet ile İçişleri Bakanlıklarına resmi başvurular yaptı.
Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın gözaltına alındığını doğrulayan tanıklar, onları önce Serik Karakolu’na, ardından Lice Jandarma Karakolu’na, en son da Lice Yatılı Okulu’na götürüldüğünü bildirdi. Ancak Kulp Başsavcılığı, 8 Haziran 1994’te başlattığı soruşturmada, gözaltı kayıtlarında Selim, Hasan ve Cezayir Örhan’ın isimlerinin yer almadığı gerekçesiyle soruşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ardından dosya zamanaşımı nedeniyle kapatıldı.
Oysa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 6 Kasım 2002 tarihli kararında Türkiye’yi sorumlu tutarak, “Örhan kardeşlerin gözaltına alındıktan sonra yaşamlarını yitirdikleri varsayılmalı ve bu ölümlerden devlet sorumlu tutulmalıdır” değerlendirmesini yapmıştır (Başvuru No. 25656/94).
“YENİDEN YARGILAMA YOLUNU AÇIN”
Ailenin ve İHD’nin azimli çabaları sonucu, 2003 yılında Mehmet Selim ve Hasan Örhan’ın kemikleri Kulp’a bağlı Bağcılar Köyü yakınlarındaki toplu mezarda bulundu. Ancak Cezayir Örhan’ın akıbeti hâlâ bilinmemektedir.
1052. haftamızda bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz: 31 yıldır devam eden hukuksuzluğa son verin. AİHM’in verdiği ihlal kararını esas alarak Örhanlar dosyasında zamanaşımı engelini öne sürmeden yeniden yargılama yolunu açın.
Kaç yıl geçerse geçsin; Mehmet Selim, Hasan ve Cezayir Örhan için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. Devletin evrensel hukuk normları çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini hatırlatmaktan geri durmayacağız.