Genel-İş: “Tarihsel, Tüzüksel ve Sınıfsal Bir Zorunluluk”
DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu, son günlerde kamuoyunda tartışma konusu olan “DİSK Genel Merkezinin İstanbul’dan Ankara’ya taşınması” kararına ilişkin kapsamlı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, taşınma kararının ne “yeni bir tartışma” ne de “siyasi bir yön değişikliği” olduğu vurgulanarak, kararın tarihsel, tüzüksel ve sınıfsal temellere dayandığı belirtildi.
12 Eylül’ün Yarım Bıraktığı Karar: “DİSK 1980’de Ankara’ya Taşınıyordu”
Genel-İş, açıklamasında DİSK’in Ankara’ya taşınması tartışmasının aslında 44 yıl önce karara bağlandığını hatırlattı.
Haziran 1980’de yapılan 7. Genel Kurulda, dönemin efsanevi Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve bağlı sendikaların açık iradesiyle DİSK’in Ankara’ya taşınmasının kararlaştırıldığı vurgulandı.
O dönem için Ankara’da bir genel merkez binasının hazırlandığı, ancak 12 Eylül askeri darbesinin taşınmayı fiilen engellediği, binaya ve tüm mal varlıklarına el konulduğu ifade edildi.
Genel-İş, bugün taşınmaya karşı çıkan bazı eski yöneticilerin bu tarihsel gerçekleri görmezden geldiğini belirterek:
“1980’de alınan Genel Kurul iradesini yok saymak, DİSK tarihine saygısızlıktır.” ifadelerini kullandı.
Tüzük Hükmü: Karar 2020 ve 2024 Genel Kurullarında Yeniden Onaylandı
Açıklamanın ikinci bölümünde, taşınmanın yalnızca 1980 kararına dayanmadığı; 2020’de toplanan 16. Genel Kurulda DİSK’e bağlı 16 sendika genel başkanının imzasıyla yeniden oylanarak üçte iki çoğunlukla kabul edildiği aktarıldı.
2024 Şubat’ında yapılan 17. Genel Kurulun ise tüzüğün tamamını, taşınma maddesi de dahil olmak üzere oybirliğiyle onayladığı hatırlatıldı.
Genel-İş bu noktada net konuştu:
“Tüzük DİSK’in anayasasıdır. Bu karar yürürlükteyken, karşı çıkmak Genel Kurul iradesini tanımamaktır.”
“DİSK Tüm Türkiye’nin Konfederasyonudur”
Açıklamanın en güçlü vurgularından biri sınıfsal gerçekler üzerinde yapıldı.
Türkiye işçi sınıfının coğrafi dağılımının ve üretim haritasının değiştiğine dikkat çeken Genel-İş, bugün DİSK’in yalnızca İstanbul merkezli bir yapıyla tüm ülkeye aynı mesafeden hitap etmesinin mümkün olmadığını savundu.
Ankara’nın işçi hareketi, kamu emekçileri, demokrasi mücadeleleri ve kitlesel mitinglerin merkezi olduğu belirtildi.
“Ankara’ya taşınmak, İstanbul’dan kopmak değildir; Edirne’den Hakkari’ye tüm işçilere eşit mesafeden seslenme iradesidir.” denildi.
“Eleştiri Haktır Ama Tutarsızlık Kabul Edilemez”
Genel-İş, taşınmaya karşı yapılan açıklamalarda bazı sendika genel başkanlarının tutarsızlığını da hedef aldı.
2020’de taşınma önergesine imza atan bazı isimlerin bugün tam karşı söylemlerle ortaya çıkmasının sendikal sorumlulukla bağdaşmadığı ifade edildi.
Genel-İş: “Bu Kararın Arkasındayız”
Türkiye’nin dört bir yanında örgütlü bir sendika olarak üyelerinden gelen yıllardır süren “genel merkeze daha yakın olma” talebini de hatırlatan Genel-İş, DİSK’in Ankara’ya taşınmasını “gecikmiş ama doğru bir adım” olarak değerlendirdi.
Açıklama şu güçlü cümleyle sona erdi:
“DİSK bir adresten ibaret değildir. Nerede iş varsa, nerede sömürü varsa, nerede iş cinayetleri varsa, DİSK oradadır.”
Genel-İş Sendikası, DİSK’in Ankara’ya taşınma kararını hem tarihsel hem de sınıfsal bir mücadele adı olarak gördüklerini ve kararlılıkla desteklediklerini duyurdu.
