Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Aslan, gırtlak kanseriyle ilgili önemli bilgiler paylaştı. Bu hastalığın nedenleri, belirtileri, erken tanı ve tedavi süreçlerinin hasta sağlığı üzerindeki etkileri hakkında İLKHA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Gırtlak kanserinin Türkiye’de ve dünyada sıkça görülen kanser türlerinden biri olduğunu ifade eden Aslan, bu hastalığın en önemli sebeplerinden birinin sigara ve tütün ürünleri olduğunu belirtti.
‘Gırtlak kanseri, akciğer kanserinden sonra sigarayla en çok ilişkili kanser türüdür’
Doç. Dr. Aslan, gırtlak kanserinin akciğer kanserinden sonra sigara ile en fazla ilişkili kanser türü olduğunu vurguladı. Sigara içen bireylerin bu riskle karşı karşıya kaldığını kaydeden Aslan, pasif içiciliğin de özellikle kadınlarda gırtlak kanserine yol açabileceğini dile getirdi.
‘Ses tellerinin olduğu bölgede başlayan kanserler hemen ses kısıklığıyla belirti verir’
Genetik faktörlerin de hastalığın gelişiminde rol oynayabileceğini belirten Aslan, gırtlak kanserinin genellikle 50-60 yaş aralığında görüldüğünü açıkladı. Ses kısıklığının en belirgin belirti olduğunu ifade eden Aslan, “Ses tellerinin bulunduğu bölgede başlayan kanserler, hemen ses kısıklığı ile kendini gösterir. İlerleyen evrelerde nefes darlığı, yutma güçlüğü ve kilo kaybı gibi belirtiler de ortaya çıkabilir.” diye konuştu.
‘Ses kısıklığı yaşayanlar vakit kaybetmeden bir KBB uzmanına başvurması gerekir’
Doç. Dr. Aslan, özellikle ileri yaştaki bireylerin ses kısıklığı yaşadıklarında zaman kaybetmeden bir kulak burun boğaz uzmanına gitmeleri gerektiğini vurguladı. Şüpheli durumlarda endoskopi ve stroboskopi yöntemleriyle teşhis konulabileceğini, gerektiğinde biyopsi yapılabileceğini belirtti.
‘İleri evrelerde gırtlağın alınması gerekebiliyor’
Erken evrelerde radyoterapi ile başarılı tedavi sonuçları alınabileceğini ifade eden Aslan, “Hastalığın ilerlemediği durumlarda cerrahi müdahale gerekmeksizin radyoterapi ile tedavi mümkündür. Ancak ileri evrelerde gırtlağın alınması gerekebilir. Bu durum hastanın sosyal yaşamını etkileyebilir, fakat önceliğimiz hastanın hayatını kurtarmak.” dedi.
‘Sigara kanserin en büyük tetikçisi’
Gırtlak kanseri sonrasında sigara içmeye devam eden hastaların, ilerleyen yıllarda akciğer başta olmak üzere başka organlarda da kanser riskiyle karşılaşabileceğini belirten Aslan, “Bu nedenle hastaların sigaradan kesinlikle uzak durması gerekir. ‘Benim dedem çok sigara içti, bir şey olmadı’ gibi düşüncelere kapılmayın.” ifadelerini kullandı.
Aslan, her bireyin bünyesinin farklı olduğunu ve sigaranın herkes üzerinde aynı etkiyi göstermediğinin altını çizdi.
‘Erken teşhis hem hayatınızı kurtarır hem de yaşam kalitenizi yükseltir’
Aslan, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: “Gırtlak kanseriyle karşılaşmamak için sigaradan uzak durun. Pasif içicilikten de kaçının. Ailenizde kanser öyküsü varsa ve sigara dumanına maruz kalıyorsanız, düzenli olarak KBB uzmanına görünmeniz sağlığınız açısından son derece önemlidir. Unutmayın, erken teşhis hem hayatınızı kurtarır hem de yaşam kalitenizi artırır.”