Tutuklu olan İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun görsellerinin savcılık tarafından yasaklanmasının ardından CHP milletvekilleri, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Sosyalist Enternasyonal heyeti, Boğaziçi Köprüsü’nün altından geçerken “Free İmamoğlu” ve “İmamoğlu‘na özgürlük” yazılı pankart açtı.
Pankartı açan milletvekillerine el sallayan Özgür Özel, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganını haykırdı.
Ekrem İmamoğlu’na özgürlük talep eden pankartın köprüye asılmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, adli işlem başlatıldığını açıkladı.
“MİLLETVEKİLLERİNİN DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRILMALI”
Savcılığın soruşturma kararı sonrasında eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, bu karara destek vererek, “Yargı görevini yapıyor ancak siyaset kurumu ve TBMM, fezlekelere dokunmayarak dokunulmazlığın kötüye kullanılmasına olanak tanıyor. Savcılık fezlekeleri TBMM’ye iletecek ve burada işlem yapılmadan bekleyecek. Milletvekilleri bu durumu bildikleri için ne yargı kararına ne de hukuka saygı gösteriyorlar. Bence bu tür fezlekeleri olan milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılmalıdır” şeklinde konuştu.
TANAL’DAN METİNER’E ZOR SORULAR!
AKP’li Metiner’in dokunulmazlıkla ilgili açıklamalarına CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’dan sert bir yanıt geldi. Tanal, sosyal medya üzerinden şu ifadeleri paylaştı:
“Sayın Mehmet Metiner, milletvekili dokunulmazlığı konusunda CHP’nin yıllardır savunduğu ‘kürsü dokunulmazlığı’ ilkesini bugün sahipleniyor gibi görünmenizi ibretle izliyoruz. Ancak asıl sorgulanması gereken sizin siyasi sicilinizdir. Dün farklı partilerin yanındaydınız, bugün AKP’yi sorgusuz sualsiz savunuyorsunuz. Madem bu kadar ilkeli ve şeffafsınız:
•Milletvekili olmadan önce hangi arabaya biniyordunuz, şimdi neye biniyorsunuz?
•Kaç çocuğunuz var ve hangi kamu ya da özel görevlerde çalışıyorlar?
•Bu ülkenin donanımlı, liyakatli gençleri işsizken, sizin çocuklarınız ne işle meşgul?
Siyaseti kişisel menfaat aracı hâline getirenlerin ‘dokunulmazlık’ üzerine nutuk atmaya ne hakkı ne de meşruiyeti vardır!
Dokunulmazlık; suç işleme ayrıcalığı değil, halk adına görev yapan vekilin düşünce ve ifade özgürlüğünü korumaktır.
Gerisi halkın vicdanına hesap verir.”