Darende Ziraat Odası Başkanı Karaca: “Artık Çiftçimiz Yorulmuştur”
Darende Ziraat Odası Başkanı Orhan Karaca, 12 Nisan 2025 tarihinde yaşanan don felaketinin ardından Malatya çiftçisinin beklentilerinin karşılanmadığını belirterek belirsizliğin üreticiyi zorladığını söyledi.
Başkan Karaca, yaptığı yazılı basın açıklamasında Malatya çiftçisinin ülke tarım ekonomisinin lokomotifi olduğunu vurgulayarak, don felaketinin yalnızca bireysel gelir kaybına değil, aynı zamanda kentin tarımsal üretim kapasitesine tarihsel ölçekte zarar verdiğini ifade etti.
“Başta kayısı olmak üzere birçok üründe kayıplar yüzde 100’e ulaşmış, bu durum tarımsal sürdürülebilirliği tehdit eder hale gelmiştir” diyen Karaca, hasar tespit çalışmalarına rağmen çiftçilerin henüz herhangi bir destek alamadığını söyledi.
“Borçların Ertelenmemesi Çiftçiyi Zorluyor”
Karaca, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi borçlarının ertelenmemesinin üreticiyi daha da zor durumda bıraktığını kaydederek şu ifadeleri kullandı:
“Okulların açılmasıyla birlikte artan hane halkı giderleri, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi borçlarının ödeme günleriyle birleşerek üreticilerimizi ağır bir ekonomik baskı altına sokmuştur. Borçların ertelenmemesi, çiftçimizin nakit akışını yönetmesini imkânsız hale getirmiştir.”
“Çözümün Yolu Açık ve Nettir”
Darende Ziraat Odası Başkanı Karaca, çiftçilerin beklentilerini şu sözlerle dile getirdi:
“Borçların ertelenmesi ve don zararlarının ivedilikle karşılanması, üreticimizin finansal yükünü hafifletecek, üretime olan bağlılığını artıracaktır. Sürekli yinelenen fakat somutlaşmayan erteleme söylemleri çiftçilerimiz üzerinde yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda psikososyal bir yıpranma yaratmaktadır. Artık çiftçimiz yorulmuştur.”
“Beklentiler Net”
Karaca, Malatya çiftçisinin beklentisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Ziraat Bankası borçlarının ertelenmesi ve don zararlarının karşılanması yönünde olduğunu belirtti.
“Malatya’nın üreticisi, emeğinin karşılığını görmek, alın terinin hakkını almak istemektedir. Bu talepler yalnızca bireysel bir hak arayışı değil, aynı zamanda tarımsal sürdürülebilirlik, kırsal kalkınma ve ulusal gıda güvenliği açısından hayati bir zorunluluktur” ifadelerini kullanan Karaca, çağrılarının dikkate alınmasını temenni ettiklerini söyledi.
