CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesinin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, bu röportaja Sözcü muhabiri Başak Kaya ile TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik’i de davet etti.
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan ve 30 Haziran’da görülecek davaya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
”Kurultay davasını açan ben değilim. Bu yargı süreci, ‘değişimci’ delegeler tarafından başlatılmıştır. Partiyi tartıştırmamak adına bu davada ifadeye gitmedim. Erdoğan’ın ‘şaibeli kurultay’ açıklamasına cevap verilmemesi, bizi bu noktaya getirdi. Mahkeme kararını ‘tanımıyorum’ demek hukuki bir anlam taşımıyor. Görevi kabul etmezsem, kayyum riski doğabilir. Böyle bir sonucun çıkmamasını umuyorum. Neden bu kadar korkuyorlar? Kayyum gelirse daha mı iyi bir durum oluşacak? Eğer kayyuma sebep olursam, bu kez bana ’13 yıl partiyi yönettin, şimdi buna izin verdin’ diye tepki gösterirler.
Şu an Özgür Bey ile konuşacak bir konu yok. İsterse arar, görüşürüz. Karar ne zaman çıkacak, ne olacağı belli değil. Bu tartışmalara anlam veremiyorum. Karar çıktıktan sonra durumu Özgür Bey ile değerlendiririz. İsterse ben davet ederim, isterse kendisi arar.
“MEDYADA YAPILAN YORUMLARA ŞAŞIRIYORUM”
Medyada benimle ilgili yapılan yorumlar beni şaşırtıyor. CHP vesayeti kabul etmez. CHP, Atatürk’ün partisidir ve devleti kuran partidir. Bugüne kadar hiçbir CHP Genel Başkanı vesayet altında görev yapmamıştır. Özgür Bey’i görevi devrederken uyardım, ancak şu an karar almakta zorlanıyor.
“ASIL KAYYUM OLURSA…”
‘Göreve gelse bile partiyi yönetemez’ şeklindeki iddialara gülümseyerek yanıt veriyorum. Ne demek yönetemez? 13 yıl kim yönetti? Gerçek kayyum olursa partiyi kim yönetecek? Böyle bir şey kabul edilemez. Göreve gelirsem nasıl bir yönetim anlayışım olacak? Öncelikle partinin barışması ve bütünleşmesi gerekiyor. Zaman ayrılık değil, birlik olma zamanıdır. İnsanlar arasında bir kin oluşmuş olabilir, bunu aşmalıyız.
Mansur Bey ve Vahap Bey ile yaptığımız görüşmede daha çok Engin Özkoç konuştu. Vahap Bey, kayyum konusunda bana hak verdi. Mansur Bey ise bir araya gelip bu konuyu çözmemiz gerektiği konusunda fikirlerini belirtti. Ben de ortada bir karar olmadığını ve karar çıkarsa partiyi kayyuma teslim edemeyeceğimi ifade ettim.
“BENDEN İZİN İSTEMEDİLER”
Yapılan yorumları CHP’ye ve bana kurulmuş bir tuzak olarak değerlendiriyorum. Mahkeme iddiaları inceleyerek delilleri ortaya koyacaktır. Yargı kararını tanımıyorum demek mümkün değil. ‘Görevi kabul etmesem karar geçersiz kalır’ ifadesi mantıksız. Kabul etmemem durumunda kayyum gelebilir. Kayyum geldiğinde, kurultayı ne zaman toplayacağı belirsizdir. O süreçte partiyi kim yönetecek? CHP kayyuma teslim edilemez. CHP’nin DNA’sı ile oynanıyor ve buna izin veremem. Yapılan özel görüşmelerin sızdırılması doğru değil. Benden izin istemediler ve yansıyan birçok bilgi yanlış ve gerçeği yansıtmıyor.
İl başkanları, ilçe başkanları ve örgütten arkadaşlar sürekli arıyor ve ziyarete geliyorlar. Türkiye’nin genel durumunu değerlendiriyoruz. Bir sorun yok. Partinin toplantılarına katılmalarını destekliyorum. Birkaç kez Muharrem İnce ile de görüştük; partisine dönmek istediğini belirtti.”
SES KAYDI VE GÖRÜNTÜ İSTEMEDİ
Diğer yandan, Sözcü’nün aktardığına göre, röportaj randevusu Kılıçdaroğlu’ndan geldi ancak Kılıçdaroğlu ses kaydı ve fotoğraf çekilmesini istemedi.
Görüşme, Kılıçdaroğlu’nun Ankara Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’ndeki ofisinde gerçekleştirildi.
TGRT’YE DE RÖPORTAJ VERDİ
TGRT Ankara Temsilcisi Fatih Atik de görüşmeye dair, “Sayın Kılıçdaroğlu ile yarım saatten fazla görüşme fırsatım oldu. TGRT Haber’deki yorumlarımızı çok beğenerek takip ettiğini söyledi ve objektif habercilik yaptığımız için teşekkür etti” şeklinde konuştu.