Büyükşehirlerde küçükbaş kurbanlıkların fiyatı 20 bin TL’yi, büyükbaş hisse fiyatları ise 30-35 bin TL’yi geçerek rekor seviyelere ulaştı. Dar ve orta gelirli vatandaşlar, bu duruma karşılık dijital platformlar üzerinden bağış yapmayı ya da ortak kesim yöntemini tercih etmeye başladı.
Hayvan yemi, bakım, nakliye, kesim ve işçilik maliyetlerindeki artış, kurbanlık fiyatlarının yüksek seviyelere çıkmasına neden oldu. 2025 yılı itibarıyla büyükbaş bir hayvanın fiyatının 210 bin TL’ye kadar yükselmesi bekleniyor. Yedi hisseli sistemde ise kişi başı maliyet 35 bin TL’ye kadar ulaşabiliyor. Küçükbaş hayvan fiyatları ise geçen yıl ile kıyaslandığında yüzde 60’tan fazla bir artış göstermiş durumda.
Artan fiyatlar karşısında bireysel kesimden uzaklaşan vatandaşlar, daha hesaplı olduğu için dijital bağış sistemlerine yöneliyor. İstanbul’da yaşayan dört çocuk babası Hasan Y., geçen yıl kendi aldığı küçükbaşı bu yıl alamadığını belirterek, “Kasaptan kesim ücretine kadar her şey ayrı bir masraf. Bu yıl kardeşimle birlikte bir STK üzerinden hisse aldık, videolu. Bizim için hem uygun hem de zahmetsiz oldu,” şeklinde konuştu.
‘PARAM YETMEDİ’
Benzer bir durum yaşayan memur emeklisi Nurten Dalkıran, ekonomik nedenlerden dolayı bağış yapmayı tercih ettiğini ifade etti: “Kurban niyetiyle kenara para ayırdım ama pazara gittiğimde param yetmiyor. O yüzden bağış yapmayı tercih ettim. En azından dini görevimi yerine getirmiş oluyorum.”
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, et krizinin temelinde yatan yapısal sorunlara dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu: “Hayvan sayımız yetersiz. Süt hayvanları kesime gidiyor, bu da et arzını azaltıyor. Meralarımız maden şirketlerine açılıyor ve talan ediliyor. Yem fiyatları oldukça yüksek. Bu koşullarda üretici maliyetleri karşılayamıyor. Yurtdışından hayvan ithalatı geçici bir çözümdür. Kalıcı çözüm, üreticinin desteklenmesi ve meraların korunmasıdır.”
