Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, partisinin “Terörsüz Türkiye İçin Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları” isimli etkinlikleri hakkında bilgi verdi.
Yalçın, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada bu buluşmaların ilki için tarih vererek, 9 Ağustos 2025 Cumartesi günü Erzurum’da gerçekleştirileceğini duyurdu.
Toplantıda yer alacak MHP Divan üyeleri, MYK ve MDK üyeleri, milletvekilleri ile il ve ilçe teşkilatlarından görevlilerin, etkinlikten bir gün önce Erzurum başta olmak üzere Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Gümüşhane, Rize, Trabzon ve Tunceli illerinde bire bir temaslarda bulunacaklarını belirtti.
Erzurum’daki buluşmanın ardından 16 Ağustos 2025 Cumartesi günü İstanbul’da gerçekleştirilecek ikinci toplantının katılımcı illerinin ise Çanakkale, Düzce, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Zonguldak olacağını ifade etti.
Buluşmaların hedefleri üzerine açıklamalarda bulunan Yalçın, ‘üniter devlet’ vurgusunda bulunarak, “Üniter devletten geriye dönüşün imkânsız olduğu fikrini yerleştirmek” gerektiğini vurguladı.
Yalçın, buluşmaların amaçlarını şu şekilde sıraladı:
• MHP’nin Terörsüz Türkiye tezinin haklılığını daha geniş toplumsal kesimlere ve siyasi spektrumun her kesimine kabul ettirmek,
• Terörsüz Türkiye hedefinin siyasetler üstü bir mesele olduğunu açıklamak,
• Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in, Terörsüz Türkiye ile Türk milletinin menfaatlerini önceliklendirdiğini benimsetmek,
• MHP’nin, Terörsüz Türkiye ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin gündelik siyasi kaygıların ötesinde olduğunu vurgulamak,
• Terörsüz Türkiye adımıyla siyasi taviz verilmediğini somut örneklerle açıklamak,
• Üniter devletten geriye dönüşün imkânsız olduğu fikrini topluma benimsetmek, Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilemez olduğunu hatırlatmak,
• Türklüğe ve Türkçeye eş koşulması taleplerinin kırmızı çizgimiz olduğunu hatırlatmak,
• Milletimizin egemenliğine halel getirilmesinin asla mümkün olmadığını gerekçeleriyle anlatmak,
• Toplumsal ve siyasi barışa duyulan ihtiyacın önemini gerekçeleriyle açıklamak,
• Türkiye’nin sosyolojik yapısının çatışma kültürüne değil, uzlaşma ve barış iklimine uygun olduğunu bilerek çalışmalar yapmak,
• Toplumsal uzlaşma ve barışın Türkiye’nin geleceği açısından taşıdığı önemi belirtmek,
• Negatif imaj ve toplum mühendisliği çabalarını boşa çıkarmak,
• Genel Başkanımızın liderliğinde MHP’nin siyasi etkinliğini artırmak,
• MHP’nin, siyasi çatışmalara son verme gücüne sahip bir parti olduğu inancını güçlendirmek,
• MHP kadrolarının şiddet yanlısı olmadığını; aksine toplumsal huzur, refah, barış ve esenliğe odaklandığını geniş kitlelere anlatmak,
• Toplumda giderek yerleşen, MHP’nin sorun üreten değil; sorun çözen bir parti olduğu inancına katkı sağlamak,
• Siyasi paradigma değişikliğini zorunlu kılan bölgesel ve küresel gelişmeleri kapsamlı bir şekilde açıklamak.
