CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “sahte diploma” skandalıyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na yönelik TBMM Başkanlığına 4 ayrı soru önergesi sundu.
Günaydın, İçişleri Bakanı’nın cevaplaması için sunduğu önergede, “Devletin güvenlik birimlerinin bu sahtecilik ağıyla ilgili ne ölçüde bilgi sahibi olduğu, operasyonel düzeyde hangi önlemleri aldığı ve kamuya yerleşmiş kişilerin arşivlerinin yeniden incelenip incelenmeyeceği kamuoyuna net bir şekilde açıklanmalıdır. Aksi takdirde bu durum, sadece bir ‘bireysel sahtekarlık’ değil, aynı zamanda ‘kurumsal zafiyetin’ açık bir göstergesi olarak kaydedilecektir” dedi.
“BAKANLIĞINIZ GENİŞ ÇAPLI BİR TARAMA YA DA DENETİM BAŞLATTI MI?”
Çete lideri olduğu iddia edilen kişilerin geçmişte birçok kez yargılanmış olduğunu belirten Günaydın, bu durumun devletin güvenlik soruşturması mekanizmalarının işlevsizliğini gözler önüne serdiğini ifade etti. Yerlikaya’nın cevaplaması talep edilen önergede, şu sorulara yanıt arandı:
“Sahte diplomayla kamuya yerleştiği tespit edilen kişi sayısı nedir? Bu kişiler hangi kamu kurumlarında ve hangi görevlerde çalışmaktadır? Sahte diplomalı kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması nasıl geçmiştir? Bu ağın bağlantılı olduğu kamu görevlisi veya siyasi kişilere yönelik soruşturma başlatılmış mıdır? Bakanlığınız, sahte belgelerle kamuya sızan kişi veya gruplar hakkında geniş çaplı bir tarama ya da denetim gerçekleştirmiş midir?”
“SAHTE DİPLOMAYLA HİZMET VERDİĞİ TESPİT EDİLEN KİŞİLERDEN KAÇI DENETİMDEN GEÇTİ?”
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na yönelik olarak verdiği önergede, “diplomasız sağlıkçıların” binlerce vatandaşın hayatını tehlikeye attığını vurgulayan Günaydın, aşağıdaki soruları yöneltti:
“Bakanlığınız bu skandalın ardından kaç özel hastane, klinik ve muayenehaneye denetim gerçekleştirmiştir? Sahte diplomayla sağlık alanında hizmet verdiği tespit edilen kişi sayısı nedir? Bunlardan kaçının Sağlık Bakanlığı denetiminden geçtiği tespit edilmiştir? Özel sağlık kuruluşlarında çalışan personelin diploma ve yeterlilik belgeleri hangi dijital sistem üzerinden kontrol edilmektedir? Son 5 yılda sahte belgelerle sağlık mesleği icra ettiği tespit edilen kişi sayısı kaçtır? Bu kişilere yönelik uygulanan yaptırımlar nelerdir? Bakanlığınız e-imza, e-devlet veya barkodlu diploma sistemlerinde hangi güvenlik açıklarının tespit edildiğini düşünmektedir? Bu açıkların giderilmesi yönünde bir çalışma başlatılmış mıdır?”
“ÖĞRETMENLER İÇERİSİNDE DİPLOMA DOĞRULAMA İŞLEMİ YAPILAN KİŞİ SAYISI NEDİR?”
Günaydın, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Yükseköğretim Kurulu’nun dijital diploma denetim sistemleri, bu sahteciliği önleyememiştir. Bu durum yalnızca bürokratik bir zafiyet değil, aynı zamanda iktidarın kamu kurumlarına liyakat dışı atamaları ve denetimsizlik politikalarının sonucudur” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yönelttiği sorular ise şöyle sıralandı:
“2020-2025 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurumlara atanan öğretmenler arasında diploma doğrulama işlemi yapılan kişi sayısı nedir? Bakanlığınıza bağlı okullarda görev yaptığı tespit edilen sahte diplomalı kişi sayısı kaçtır? Öğretmen atamalarında diploma geçerliliğini ve doğruluğunu denetleyen sistemler nelerdir? Bu sistemler hangi sıklıkla güncellenmektedir? Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında dijital diploma doğrulama sistemi var mıdır? Eğer yoksa, neden mevcut olmamıştır? Diploma sahteciliğiyle ilgili başlatılan soruşturmaların Milli Eğitim Bakanlığı’na yansıyan boyutu nedir? Bakanlığınız bu konuda idari veya cezai işlem başlatmış mıdır?”
“SİBER GÜVENLİK BAŞKANLIĞI NEDEN HALA FAALİYETE GEÇİRİLEMEMİŞTİR?”
Sahte diplomaların e-Devlet ve e-İmza sistemleri üzerinden üretilmiş olmasının, devletin dijital altyapısında ciddi güvenlik açıkları bulunduğunu gösterdiğini belirten Günaydın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na yönelik önergesinde şu soruları sordu:
“e-Devlet sistemleri ve e-imza altyapısı üzerinden sahte belge üretimi nasıl mümkün olmuştur? Bu sahte belgelerin kamu sistemine entegre edilmesinde hangi yazılım açıkları kullanılmıştır? Siber Güvenlik Başkanlığı neden hala faaliyete geçirilememiştir? Başkan ataması ne zaman yapılacaktır? BTK ve USOM’un bu sahtecilik sürecine ilişkin herhangi bir denetim, uyarı veya tespit çalışması gerçekleştirilmiş midir? 2020-2025 yılları arasında kamu kurumlarında yaşanan veri sızıntısı, e-imza sahteciliği ve benzeri dijital güvenlik ihlalleriyle ilgili bir rapor kamuoyuyla paylaşılmış mıdır?”
