RTÜK Üyesi Tuncay Keser, TRT Haber ve Haber Global hakkında iki ayrı dilekçeyi Üst Kurul’a sundu.
TRT ile ilgili dilekçesinde, 19 Mart 2025 tarihinde başlatılan adli soruşturmanın ardından, TRT Haber’deki yayınların “tarafsızlık, masumiyet karinesi ve habercilik etiği” ile uyumlu olmadığını ifade eden Keser, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden ve kişileri suçlu ilan eden yayınlar yapıldığını belirtti. Bu konuda 21 Mart ve 10 Nisan tarihlerinde iki ayrı başvuru yaptığını ancak başvurularının gündeme alınmadığını vurguladı.
“TRT HABER HABER VERME SINIRLARINI AŞARAK, SİSTEMATİK OLARAK İHLAL ETMİŞTİR”
Keser, TRT Haber’in 17-24 Mayıs 2025 tarihleri arasındaki haber bültenlerinde ihlallerin sürdüğünü belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“İBB soruşturması kapsamındaki haber içerikleri ile programlar incelendiğinde, haber verme sınırlarının aşıldığı, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiği ve tek yanlı yayınların devam ettiği görülmektedir. Kamu yayıncılığının temel ilkelerine aykırılıklar sistematik bir şekilde tekrarlanmaktadır.
TRT Haber’in 17-24 Mayıs 2025 tarihlerinde yayınlanan haberlerinde, başlıklar, alt yazılar ve metinlerde suçlayıcı ve itham edici bir dil kullanıldığı, bazı ifadelerin ‘iddia’ niteliğini aşarak, kesin bilgiymiş gibi sunulduğu tespit edilmiştir. Bu dönem içerisinde ‘İBB Soruşturması’ ile ilgili haberlerin, ‘tek yanlı ve taraflı yayın yapmamak’, ‘kişilerin şeref ve haysiyetlerine saygılı olmak’, ‘yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez’ ilkeleriyle örtüşmediği aşikardır. Söz konusu haberlerle, 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un birden fazla maddesi, haber verme sınırlarını aşarak sistematik bir şekilde ihlal edilmiştir.”
Haber Global ile ilgili dilekçesinde ise, 27 Mayıs’ta yayımlanan “Mesele” adlı programda gazeteci Nedim Şener’in, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında sarf ettiği, “Yani İmamoğlu denilen müteahhit bozması bir yolsuzluk ve rüşvetçinin, Cumhurbaşkanlığı hırsı için adamlar hayatlarını, ailelerini, hayatlarını tehlikeye mi atsın?” ve “Ahlaksız kardeşim ya adam. Diplomasını öyle alan adama bak. Ya bak çok özür dilerim, leş gibi yolsuzluk, leş gibi çürümüşlük, leş gibi bir şey hedefi olan bir adamdan bahsediyoruz ya” ifadelerine dikkat çekti.
“MODERATÖRÜN NEFRET DİLİNE YAKLAŞAN TÜM SÖYLEMLERE MÜDAHALE ETMESİ GEREKİRDİ”
Bu ifadelerin eleştiri sınırlarını aştığını belirten Keser, şunları söyledi:
“Söz konusu ifadelerin suçlayıcı, küçük düşürücü ve aşağılayıcı nitelikte olduğu açıktır. Hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan İstanbul Belediye Başkanını hedef alan hakaret içeren ifadeler, eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. Moderatörün, bu programda yalnızca doğrudan hakaret içeren sözler için değil, sistematik olarak hedef gösteren, itibarsızlaştıran ve nefret diline yaklaşan tüm söylemlere müdahale etmesi gerekirdi. Ancak moderatör Hilal Özdemir, konuğuna herhangi bir uyarıda bulunmamış ve düzeltme girişiminde de bulunmamıştır. Bu durum, seçilmiş bir belediye başkanının kişilik haklarının ihlal edildiği ve şeref ile haysiyetine ağır saldırılar içeren ifadelerin bulunduğu yayının, 6112 sayılı yasa çerçevesinde incelenmesini zorunlu kılmaktadır.”