İktidara yakınlığı ile bilinen Albayrak Grubu’na ait Yeni Şafak gazetesi, bugünkü manşetinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi politikalarına sert eleştirilerde bulundu. “Faiz arttı, döviz yükseldi, enflasyon azdı, üretim düştü, sanayi duruyor” başlıklı yazıda, son iki yıldır uygulanan yüksek faiz politikasının Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri öne çıkarıldı. Gazete, bu politikaların binlerce işletmenin faaliyetlerini durdurmasına ve emek yoğun sektörlerde kitlesel işten çıkarmalara yol açtığını iddia etti.
YENİ ŞAFAK’IN DERDİ BAŞKA
Albayrak Grubu’nun portföyünde Albayrak İnşaat, TÜMOSAN, Varaka Kağıt, Kademe A.Ş, Ereğli Tekstil, Trabzon Limanı ve TVNET gibi çeşitli şirketler yer alıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in uyguladığı ekonomi politikaları, grup kurucusu Ahmet Albayrak’ın inşaat, ihracat, temizlik, tekstil ve tarım aracı üretimi gibi farklı sektörlerdeki şirketlerini zorluyor.
Artan döviz kurları ve faiz oranları, bu şirketlerin rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Ayrıca, Albayrak Grubu’nun faaliyet alanı olan inşaat sektöründeki maliyet artışları ve konut fiyatlarındaki düşüş de grup için zorluklar yaratıyor. Yeni Şafak’ın Şimşek’in politikalarına yönelik eleştirilerinde bu durumun etkili olduğu belirtiliyor.
Ekonomi yönetiminin son dönemdeki kararları, hem halk hem de iş dünyasında yoğun bir tepkiyle karşılandı. Yükselen döviz kuru, halkın geçim sıkıntısını artırırken, maaşlar da erimeye devam ediyor. Sermaye çevreleri, kur dalgalanmalarının rekabet gücünü zayıflattığını öne sürerek, faiz oranlarının acilen düşürülmesi gerektiğini savunuyor.
İMAMOĞLU OPERASYONLARI SONRASI FİNANSAL ÇALKANTI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik 19 Mart’ta başlatılan hukuki süreçler, finansal piyasalarda önemli bir hareketliliğe neden oldu. Döviz kurlarındaki artışla birlikte, piyasada Türk Lirası likidite fazlası hızla yükseldi. TCMB verilerine göre, 18 Mart ile 26 Mayıs arasında dolar/TL kuru 36,68’den 38,98 seviyesine çıktı. Aynı dönemde Türkiye’nin beş yıllık kredi risk priminde de bir artış yaşandı. Merkez Bankası’nın müdahaleleriyle 7 Nisan’da likidite fazlası sıfırlanırken, toplamda 54,6 milyar liralık bir likidite açığı ortaya çıktı. Bu süreçte döviz istikrarını sağlamak amacıyla resmi rakamlara göre 45, bazı kaynaklara göre ise 60 milyar dolar rezerv satışı gerçekleştirildi.
KREDİ FAİZLERİNDE REKOR ARTIŞLAR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın aldığı önlemler sonucunda kredi faizleri ciddi bir artış gösterdi. İhtiyaç kredisi faizi 14 Mart’ta yüzde 62,73 iken, 21 Mart’ta yüzde 63,74’e, 28 Mart’ta ise yüzde 72,45’e yükseldi. Bu kısa sürede yaklaşık 10 puanlık bir artış kaydedildi. Bu ani yükseliş, tüketici kredilerinin büyümesinde önemli bir yavaşlamaya yol açtı.
TİCARET KREDİLERİNDE FAİZLER ARTTI
TCMB verilerine göre, ticari kredi faiz oranları da 19 Mart sonrasında 5 puana kadar yükseliş gösterdi. Ticari kredi büyümesindeki yıllık bazda kur etkisinden arındırılmış büyüme oranı ise 28 Mart’ta yüzde 29,75’e düşerek yüzde 30 eşiğinin altına gerilemiş durumda.
