Yozgat’ta Kuraklık Krizi: Barajlar Kuruyor, Tarım Tehlikede
Barajlar Kurudu, Çiftçi Zor Durumda
Yeraltı Suları ve Barajlar Tehlike Sınırında
İklim krizine bağlı kuraklık Yozgat’ta her geçen gün daha ağır etkiler yaratıyor. Yeraltı su kaynaklarının yanı sıra, kentin önemli sulama noktalarından Gelingüllü Barajı ve Delice Irmağı’nda da su seviyeleri kritik düzeye indi. Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Yakupoğlu, kuraklığın sadece meteorolojik değil, artık hidrolojik boyuta ulaştığını belirtti. Yakupoğlu, tarımsal üretimin ve kırsal yaşamın ciddi risk altında olduğunu vurguladı.
Gelingüllü Barajı’nda Sular Çekildi, Kuşlar Terk Etti
Birçok kuş türüne, özellikle flamingolara ev sahipliği yapan Gelingüllü Barajı’ndaki su seviyesinin düşmesiyle birlikte kuş popülasyonunda da azalma gözlendi. Daha önce sular altında kalan eski yerleşim yerlerinin yapıları gün yüzüne çıkmaya başladı.
Şehirde Su Kesintisi Riski: Valilikten Tasarruf Çağrısı
Yozgat’ın içme ve sulama suyu ihtiyacını karşılayan yeraltı kaynakları da hızla tükeniyor. Bazı çeşmeler tamamen kururken, Yozgat Belediyesi yeni su kaynakları oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor. Yozgat Valiliği ise vatandaşlara su tasarrufu yapmaları çağrısında bulundu. Jandarma ekipleri, baraj ve göletlerde denetimlerini artırdı.
Delice Irmağı Kurudu, Tarım Felç Oldu
Kızılırmak’ın önemli kollarından olan Delice Irmağı, Yozgat’tan geçen kesiminde tamamen kurudu. Sulama yapılamadığı için tarlalar susuzluktan kavrulurken, çiftçiler büyük mağduriyet yaşıyor.
Yerköy ilçesi kırsalında çiftçilik yapan Murat Kaya, “Kanallardan su gelmiyor, Delice Irmağı tamamen kurudu. Yeraltı kaynakları da tükenmek üzere. Su olmayınca mahsul de olmuyor. Çok zorlanıyoruz” sözleriyle durumu özetledi.
“Meteorolojik Değil, Sosyoekonomik Krize Gidiyoruz”
Prof. Dr. Tuğrul Yakupoğlu, özellikle tarımsal üretimde kullanılan yeraltı sularında tehlikeli seviyelerde düşüş olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu yalnızca Yozgat’ın değil, tüm dünyanın problemi. Kuraklık, meteorolojik boyuttan çıkıp hidrolojik ve sosyoekonomik bir krize dönüşüyor. Acilen sulama ve üretim tekniklerinde yeni adaptasyon modelleri geliştirmeliyiz.”
Bozok Üniversitesi’nden Kuraklığa Karşı Bilimsel Atak
Yakupoğlu, üniversite olarak iklim temelli iki Avrupa Birliği projesi yürüttüklerini ve tüm bölümlerde kuraklıkla mücadeleye dönük AR-GE çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Yağmur Yağıyor Ama… Artık Eskisi Gibi Değil
Yağış miktarındaki değil, yağış şekli ve yoğunluğundaki değişimin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yakupoğlu, “Yağmur artık doluya dönüşüyor, aniden ve çok şiddetli yağıyor. Bu da erozyon, sel ve tarım zararı demek. Tarımda iklim değişikliğine uyum politikalarını hızla hayata geçirmemiz gerekiyor” dedi.
