Zeki Köseoğlu Yazdı: Malatya’nın 11 Karanfiline…
Türkiye tarihinin en kanlı terör saldırısı olan 10 Ekim 2015 Ankara Katliamı’nın üzerinden yıllar geçse de, acısı Malatya’nın yüreğinde hâlâ taze. O sabah Ankara Garı önünde “Emek, Barış ve Demokrasi” mitingi için toplanan binlerce insanın üzerine yağan ölüm, yalnızca başkenti değil, ülkenin dört bir yanını kararttı.
Malatya, o karanlık günde 11 genç evladını yitirdi.
Katliamda yaşamını yitirenlerin cenazelerinde Malatya adeta bir yas meydanına dönüştü. Şehir mezarlığında gözyaşıyla sessizlik birbirine karışırken, gençlerin “Katiller dışarı!”, “Anaların öfkesi katilleri boğacak!” haykırışları Malatya’nın göğünde yankılandı.
CHP Kadıköy Gençlik Kolları Başkanı Burkay Düzce, yıllar sonra o günü şöyle anımsıyor:
“Malatya’ya vardığımızda karşımızda zırhlı araçlar, tepemizde helikopterler vardı. Herkesin dilinde aynı soru: ‘Cumartesi günü neredeydiniz?’ Ama biz o gün de, bugün de barışın yanında durduk.”
Malatya’nın gençliğinden 11 karanfil toprağa düştü ama umut toprağın altında filizlenmeye devam etti. O isimlerden biri 19 yaşındaki Eren Akın’dı. CHP Malatya Gençlik Kolları üyesi Akın, katliamdan kısa süre önce Uğur Mumcu’nun “Vurulduk ey halkım, unutma bizi” dizelerini okumuştu. Bugün o sözler, Eren’in adıyla birlikte anılıyor.
Yazar Zeki Köseoğlu, yazısında Malatya’nın acı hafızasına da dikkat çekiyor:
“Hamido’dan Zirve Katliamı’na, Hrant Dink’in delik ayakkabısına kadar bu topraklarda acı hiç eksilmedi. Ama biz bu karanlığa inat, barışı inşa edeceğiz.”
Aradan geçen yıllara rağmen, CHP Gençlik Kolları, sivil toplum örgütleri ve aileler, her 10 Ekim sabahı mezarlıklarda buluşuyor. Ellerinde karanfiller, dillerinde aynı söz var:
“Barış için yola çıktılar, barışın simgesi oldular.”
Malatya’nın 11 karanfiline, Eren Akın’a, barışa ve inadına umuda
