USD41,83
%0.19
EURO48,41
%-0.05
CHF51,94
%0.30
GBP55,55
%-0.23
EURO/USD1,16
%0.06
BIST10.695,32
%-0.30
Petrol64,18
%-1.59
GR. ALTIN5.360,99
%0.43
BTC4.551.762,85
%-2.88
Konuk Yazar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Remzi KOKARGÜL YazıhanHaber İçin Yazdı

Remzi KOKARGÜL YazıhanHaber İçin Yazdı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala




Bir Kış Gecesi Otobüsünde

Yol meşakkattir; insanı sınayan, sabrını ölçen bir çiledir. Her yolculuk, içinde az ya da çok zorluk barındırır. Mesafe uzadıkça yorgunluk artar, adımlar ağırlaşır, düşünceler derinleşir. Ne için yola çıkıldığından bağımsız olarak, yolculuğun kendisi başlı başına bir hikâyedir; üzerine düşünmeye, konuşmaya değerdir.

Mesleğim gereği çokça dolaşırım. Nereye, hangi gün ve saatte varacağım, ne kadar kalacağım, ne yapacağım önceden belli değildir. Bu sebeple kendi sınırlarım içinde döner dolaşırım. Yolculuklarım biraz gelişigüzeldir; yelkenli gemiler gibi esecek rüzgâra tâbidir.

Bazen tenha bir istasyonda saatlerce tren, bazen güneşle beraber uyumuş bir küçük kasabanın otelinde uyku beklerim. Fazla bir yağmur yahut kar fırtınası beni bir iki gün bir otele hapsederse, arayıp soranım bulunmaz.

Gün olur, tek bir ağaç görmeksizin uzunca bir süre gidilen yolda, bomboş bir ovanın ortasında Resmi arabamız bozulur; şoför aracı tamir edinceye kadar etrafta dolaşırım yahut gölgesine sığınmak için bir tarlaya dikilmiş cılız bir ağacın altında otururum. Bu saatlerde vakit öldürmek için elimdeki not defterime yollarda gördüğüm olayları not ederim. Bu notlarda ne zaman ne de yer kaydı gözetilmemiştir. Zaten Anadolu’da zamanlar ve yerler kadar birbirine yakın ve birbirine benzer ne yok ki?

Yola çıkmadan önce, herkes gibi bende de biraz gerginlik olur. Bu kaçınılmaz gibidir. İnsanın sahip olduğu çoğu şeyden fedakârlık yapması söz konusudur. Zira alıştığı çoğu tattan uzaklaşması gerekecektir. Rahata düşkünlük, her şeyi keyfine göre yapma dönemi bitmiştir. Çünkü yolcunun hiçbir şeye sahip olmaması, hiçbir şeyin ona sahip olmaması esastır. Elbette bunlar insanın hoşuna gitmeyecektir. İç dünyasından isyanlar yükselecektir. Sürekli olumsuz ilhamlar alacaktır. Girdiği yol çiledir yani; baştan ayağa meşakkattir. İlerledikçe zorluklar da artacaktır.

Yine zemheri bir kış günü çıktığımız bir otobüs yolculuğunda, rahmetli babam ve Hüseyin dayımla Malatya’dan Ankara’ya doğru yola çıktık. Otobüsümüz yola çıkmadan önceki gerginliğim yerini yavaş yavaş dinginliğe bıraktı. Rahatladım. “Zaten böyledir,” diye düşündüm. Önemli olan şu koltuğa oturabilmektir; sonrası nispeten kolay. İşte içecek servisi de başlıyor. Yolculuğun en çok sevdiğim tarafıdır bu. Yanında kek de varsa, tamamdır. Dışarıda soğuk iliklerimize işlemişti. Çaydan iyisi yoktur şimdi.

Saat yatsı namazına yaklaşırken otobüsümüz, yüksek dağları aşarken rampalardan tırmanıyordu. Bir süre yol aldıktan sonra Gürün’e varıyoruz. Sivas’ın en güneyinde yer alan Gürün, Malatya–Kayseri yolu üzerinde; Sivas, Kayseri, Kahramanmaraş ve Malatya illerinin tam ortasında bulunur. Yol boyunca birçok dinlenme tesisi sıralanmıştır. Gurbete gidenlerin ya da memleketine dönenlerin duyguları burada birbirine karışır. Şehirlerarası otobüsler genelde burada yarım saat mola verir; yolcular bazen Gürün’ün soğuk gecesini hisseder, bazen de lokantalarında lezzetli yemekler tadar.

Gürün’den sonra uzun yayla başlar bomboş ıssız bir ova. Bu yol Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine kadar böyle devam eder.

Uzun yayladan ilerliyoruz; yolda buzlanma var. Önümüzde uzun bir konvoy oluşmuş. Galiba devam etmemiz imkânsız. Burada durup beklemekten başka çaremiz yok gibi. Kimse ileride neler olduğunu da bilmiyor. Ne gelen var artık ne giden… Tipiden uzaktan körsek ışıklar görünüyor.

Saatlerdir bekliyoruz. Ben diyeyim iki saat, siz deyin üç saat. Kaloriferler yeterince yanmıyor. Dışarısı buz gibi; eksi bilmem kaçlarda. Ayaklarımız dondu adeta. Sabır, sabır… Gecenin karanlığında Allah’a sığınmaktan başka yapabileceğim bir şey yok.

Sonunda, işte ağır ağır da olsa gidiyoruz. Ve uzun yaylanın yollarından kurtuluyoruz. Üç saat sonra, çok şükür çıktık oradan. Uzun bir süre yol aldıktan sonra Mucur’un meşhur otobüs dinlenme tesislerinden birinde mola verince acıktığımızdan biz de içeriye girdik ve yemeğimizi ısmarladık.

Yemeğimizi yedikten sonra, bütün ısrarıma rağmen dayım hesabı ödemek istedi. Hüseyin dayım garsona hesabı getirmesini söyledi. Garsonun getirdiği hesabı öderken dikkat ettim; fahiş bir fiyat çıkmıştı. Sonra ben merak ettim, şu hesaba bir bakmak istedim. Kasiyere uğrayıp “Şu yemek tarifenize bakabilir miyim?” dedim. Kasadaki adam hesabı bir gözden geçirince hesapta bir yanlışlık olduğunu söyledi ve kasadan bize bir miktar para verdi, hem de özür diledi. Kim bilir kaç kişi böyle yanlışlıklara (!) maruz kalmıştı.

Tesislerde fahiş olan yemek ücretlerinin üstüne bir de bu yanlışlıklar eklenince gerçekten çekilmez oluyor. Bundan daha kötüsü ise yolcunun yolculuk yapamayacak duruma gelmesinden faydalanan, sözüm ona fırsatçıların varlığıdır. Kış mevsiminde kara hazırlıksız yakalanan sürücülere iki–üç kat ücretle zincir satanlar, yolda arabası bozulan insanların araçlarını fahiş fiyata çeken çekiciler bunlar arasında ilk akla gelenlerdir.

Mucur çok gerilerde kaldı artık. “Yolcuların duası kabul olurmuş, benim için dua et sen de.” diye mesaj yazmış eşim. Rabbim dualarımı kabul etsin ve tüm sevdiklerimi mutlu olarak gözüme göstersin.

Yolcunun duasını almaya vesile davranışlar görmek ve göstermek dileğiyle…

Remzi KOKARGÜL YazıhanHaber İçin Yazdı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. 21 Ekim 2025, 04:33

    abim canim abim dayımın bibimin emaneti sen ailemizin duayenisin sen çok değerlisin bizlerde kurban olurum sana

    • Nasıl güzel bir yorumdu ya Rabbim. Gönül dolusu teşekkür ederim. Sevgili Murat kardeşime en derin sevgilerimle

  2. Çok etkilendim güçlü bir kaleminiz var Remzi Bey saygı ve sevgilerle

Giriş Yap

Yazıhan Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!