Kadının adı, dünyanın en eski şarkısıdır.
Bir annenin ninnisinde, bir sevgilinin gülüşünde,
bir kız çocuğunun ilk adımında saklıdır.
Kadın yalnızca doğuran değil, büyüten, öğreten, onaran
ve geleceği yoğurandır.
Dünya ne zaman kararsa, kadın yeniden ışık olur.
Evin ocağında tüten dumanda, tarlada alın teri,
savaş meydanında barışın beyaz tülbendi olur.
Sessizliği sabır, sözü umut, emeği adaleti taşır.
Kadın yalnızca bir cinsiyet değil, insanlığın vicdanıdır.
Bir toplumu yükselten de kadındır,
onu geriye düşüren de kadına bakıştır.
Kadının özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür.
Bugün dünyaya dönüp baktığımızda,
hâlâ adı silinmek istenen kadınlar var.
Ama unutmamalıyız ki,
kadın adı silinmez.
Çünkü kadının adı, toprak gibi bereketli,
su gibi vazgeçilmez, güneş gibi her sabah yeniden doğandır.
Ve belki de bu yüzden dünya,
kadının kalbine emanet edilmiştir.
Eline yüreğine sağlık. Başarılarının devamını dilerim.
Yine tek solukta okudum, samimi , gercek anlatım, her kadının kendinden bir parça annesinden bir parca bulacağı bir yazı, kaleminize , yüreğinize sağlık
Gerçekten harika anlatmışsın ablam ağzına yüreğine sağlık
Güzel anlatmışsın kadını, daha güzel anlatılamazdı. Zevkle okudum. Kalemin güçlü ve daim olsun.